TEB Kamu Eczacıları Kongresi Başladı

Türk Eczacıları Birliği tarafından “Kamuda Görünmeyen Bilgi ve Emek: Eczacı” temasıyla gerçekleştirilen Kamu Eczacıları Kongresi 6-7 Mart 2015 tarihinde Ankara Bilkent Otel’de yapılıyor.

Bugün açılış konuşmasını yapan TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, konuşmasında şunları kaydetti:

“Değerli Protokol, Sevgili Meslektaşlarım; Kamu Eczacıları Kongremize hepiniz hoş geldiniz. İlk kez Samsun’da düzenlenen eczacı odaları toplantısında “kamu Kesiminde görevli eczacıların sorunları ve istekleri” başlıklı belgenin tartışmaya açılmasının üzerinden 35 yıl geçti. Bu 35 yıl içinde Türk Eczacıları Birliği ve eczacı odaları olarak dört tane kamu eczacıları kongresi düzenledik. Bu, kamu eczacıları ile bir araya geldiğimiz beşinci kongremiz. Bundan sonra, kamu eczacılarının

  • meslek içi eğitim ihtiyaçlarını karşılama,
  • yaptıkları çalışmaları aktaracakları mecra yaratma
  • ve mesleki sorunlarını tartışma zeminlerini oluşturma sorumluluğunu

çok daha düzenli olarak yerine getirmek durumundayız, getireceğiz. Bu bağlamda, geçtiğimiz dönemde hepimiz gördük, size de açıklıkla belirtmek isterim: Kamu eczacılarının sorunlarının çözümü için, meslek örgütünün kamu eczacılarının daha fazla yanında olması için, kamu eczacılarının da meslek örgütünün daha fazla içinde olması gerekiyor.

Bizler, son üç dönemdir bir kamu eczacıları komisyonu kurduk ve kamu eczacısı üyelerimizi meslek örgütümüzün çatısı altında daha fazla çalışmaya ikna ettik, olanak yarattık. Bu kongreyi, başından sonuna kadar onlar düzenlediler. Ellerine, emeklerine sağlık, başta Kongre 2. başkanımız Ecz. Bülent Varel olmak üzere, hepsine çok teşekkür ediyorum.

Sağlıkta Dönüşüm programı ile kamuda yaşanan niteliksel farklılaşma, serbest eczacıları da kamu eczacılarını da son derece etkiledi. Performansa dayalı sistemlerden tutun da, kamu ihale yasasına, özerk kurumların kurulmasına kadar; çok sayıda yeni gelişme söz konusu oldu. Bunun yanında, sağlık bakanlığının değişen yapısı; sosyal güvenlik kurumunun sağlık alanında neredeyse tek belirleyici olması bizleri eskisi kadar güvende hissettiren gelişmeler değil.

 Sağlıkta dönüşümle birlikte ortaya çıkan çok açık bir gerçek var: O da artan sağlık harcamalarını kısmanın yolunun sağlık personelinin ücretlerini kısmaktan geçtiği yönündeki inanç. Çünkü sağlık dediğiniz alanda esas maliyet kalemi, sağlık insan gücüdür. Onun yetişmesinin topluma bir maliyeti vardır, nitelikli işgücünün çalışmasının kamuya bir maliyeti vardır, teşhis ve tedavi ağırlıklı olarak insan gücüyle yapılır. Yani, ilaçtan eczacıyı çıkartamazsınız, MR aletinden hekimi, kemoterapiden radyoloğu çıkartamazsınız. İşte kamu, sağlıkta dönüşüm sürecinde bunu bilerek, insan gücü maliyetlerinin düşürülmesine çalıştı. Bundan hepimiz etkilendik, tüm eczacılar etkilendi. Biz serbest eczacılar gelirimiz ilaç fiyatlarına bağlı olduğu için etkilendik, kamu eczacıları ise, performansa dayalı ücret ve katsayı düzenlemeleri nedeniyle etkilendi. Kamu eczacılarının sorunlarının başlıcalarından bir tanesi olarak bu süreci iyi değerlendirmek gerekiyor.

Diğer taraftan, kamuda istihdam alanları ve bu alanların niteliği ile ilgili uzun yıllardır devam eden bir tartışma alanı söz konusu. Biz, Türk Eczacıları Birliği olarak, kamunun eczacılara yeni ve nitelikli istihdam alanları açması için sürekli çalışıyoruz.

Geçtiğimiz dönemde başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere, çeşitli kurumlarda 500’ün üzerinde eczacı kadrosu açılması konusunda görüşmeler yürüttük ve başarıya ulaştık. Eczacı milletvekillerimizin olağanüstü katkısıyla Eczacılıkta Uzmanlık Yasası çıktı. Şu anda kapsamı dar olmasına karşın, Tıpta Uzmanlık derecesi yapmamız engellenmiş olduğundan, çok önemli bir gelişme olduğunu düşünüyoruz. Eczacıların hastanedeki konumlarını pekiştirecek bir yasa olduğu fikrini taşıyoruz. Ama bizce bundan daha önemlisi; yasamızda değişiklik yapan aynı 6566 sayılı Kanunla “Yatak sayısı 100 ila 300 olan hastanelerde bir, 300’ün üzerindeki her 200 yatak için ilave bir uzman klinik eczacı istihdam edilir” maddesinin gelmiş olması. Hepimiz, özellikle hastane eczacılarının hem fiziki çalışma koşullarının hem de hastane içinde eczacılık mesleğine yönelik algının istenir ve yakışır düzeyde olmadığını biliyoruz. Eczacıların sağlık bakım ekibinin bir parçası olduğunu önvarsayan bu madde ile klinik eczacılığın vurgulanmasının, “eczacı kimdir” sorusuna verilecek yanıt açısından son derece önemli olduğunu düşünüyoruz.

Değerli meslektaşlarım;

Önümüzdeki yıllar, kişiye özgü ilaçların, farmakogenetiğin yılları olacak. İlaçların çok önemli bir kısmını enjektabl preparatlar oluşturacak. Bu preparatların uygulanması da büyük ölçüde hastane merkezli ve tabii ki, eczacı merkezli hale gelecek. Bu vizyon, şimdiki durumumuz hakkında daha fazla düşünmemizi gerektiriyor: Eczacılar çok daha fazla oranda kamuda çalışmaya teşvik edilmeli, kamuda çalışan eczacıların fiziki koşullarının yanı sıra; ücretleri ve özlük hakları da bir bütün olarak yeniden ele alınmalı. Bununla birlikte eczacılar da, klinik bakım ekibinin çok daha etkin bir parçası olmak için çaba sarf etmeli; yaşam boyu öğrenmeyi temel düstur edinmeli. Eczacıların meslek örgütü ise, kamu eczacıları için yaşam boyu öğrenme olanaklarını artırmalı, eczacı kadrolarının ve özlük haklarının artırılması için çaba sarf etmeli ve kamu eczacılarını geleceğe taşıyacak yasal düzenlemelerin geçirilmesi konusunda çok daha etkin olarak çalışmalı.

Eczacıların meslek örgütünde, birlikte ve güçlü olabilmesi için kamu eczacılarını meslek örgütünde daha aktif bir biçimde var olmaya çağırıyorum. Sözü ancak sahibi söyler, buna inanıyorum. O nedenle kamu eczacıları sorunlarını tarif etmek ve çözüm önerileri sunmak konusunda her zaman bizlere yol gösterici olmalıdır. Bugün, bunun için buradayız. Konuşmaktan çok, dinlemek için buradayız. Birlikte yeni çözümler geliştireceğimize, yeni kapılar açacağımıza ve kendimizde yüzyılların saygın mesleği eczacılığı ileriye taşımak konusundaki gücü bulacağımıza, o gücün bizde var olduğuna eminim. Yeter ki, birlik olalım. Birlik’te olalım.”

TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak’ın ardından TEB Merkez Heyeti Üyesi ve Kongre 2. Başkanı Ecz. Bülent Varel bir konuşma yaptı. Varel konuşmasında şöyle konuştu:

“Türk Eczacıları Birliği olarak “Kamuda Görünmeyen Bilgi ve Emek: Eczacı” temasıyla gerçekleştirdiğimiz 2015 Kamu Eczacıları Kongremize hepiniz hoş geldiniz.

Meslek birliğimiz bünyesinde faaliyet gösteren ve 2. başkanlığını yürüttüğüm Kamuda Çalışan ve Eczanesi Olmayan Eczacılar Komisyonumuzun yoğun emeğinin ürünü olan bu Kongre’de siz değerli kamu eczacılarımızla buluşmanın kıvancını yaşıyor, sizlerle birlikte olmaktan büyük bir onur duyuyorum. Komisyonda görev alan değerli arkadaşlarıma sizlerin huzurunuzda teşekkürlerimi ifade etmek isterim.

Bugünümüzü anlamlandırmak ve geleceğimizi kurgulamak için örgütsel olarak bir tarihimiz, bir geçmişimiz, biriktirdiğimiz deneyimlerimiz olduğunu akıllarımızdan hiçbir zaman çıkarmamamız gerekiyor. Bu noktada meslek örgütü tarihimizde kamu eczacılarına dönük olarak, bugün düzenlediğimiz Kongremizin öncülü olan bazı organizasyonları hatırlatmayı bir vefa borcu sayıyorum.

Kamu eczacılarının bir araya getirildiği, kamuda eczacılığın çeşitli boyutlarının tartışıldığı ve salt kamu eczacılığı alanına özgülenmiş geniş kapsamlı etkinlikler Ankara Eczacı Odamız tarafından Mart 1992 ve Aralık 1993 tarihlerinde Birinci ve İkinci Kamu Eczacıları Kurultayı adıyla gerçekleştirilmiş. Bu kurultayların üçüncüsü ve dördüncüsü ise Aralık 1996 ve Mayıs 1999’da Türk Eczacıları Birliği tarafından düzenlenmiş. Söz konusu kurultayların düzenlenmesinde emeği geçen herkesi ama özellikle değerli meslek büyüğümüz Akın Çubukçu’yu ve kendisi de uzun yıllar kamu eczacısı olarak görev yapmış rahmetli Olcay Seles’i sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Biz şimdi bu ruhu Kamu Eczacıları Kongresi adıyla yeniden diriltiyoruz.

Bugün başlayan ve iki gün sürecek Kongremizde;

  • Kamuda, hastanede, akademide, kurum ve kuruluşlarda çalışan eczacıların istihdam, özlük ve örgütlenme sorunlarından Avrupa’da hastane eczacılığındaki çağdaş gelişmelere,
  • Klinik eczacılığın sac ayaklarını teşkil eden hastanede akılcı ilaç kullanımında hastane eczasının rolünden hastane eczacılığı uygulamalarına,
  • Bugüne kadar üzerinde pek az durulmuş iyi dağıtım uygulamalarından ilaç ekonomisi açısından büyük önem taşıyan geri ödemede kamu eczacısının fonksiyonuna

kadar oldukça geniş bir yelpazede sorun alanlarımızı, beklentilerimizi ve çözüm önerilerimizi masaya yatıracak, deneyim ve fikir paylaşımında bulunacak, buradan geleceğe yönelik stratejilerimizi birlikte belirlemeye çalışacağız. Avrupa’da hastane eczacılığı uygulamaları ile ilgili olarak yurtdışından gelen çok değerli konuklar bizlere bilgi aktarımında bulunacak. Bunun yanı sıra kamu eczacılarının meslek örgütleriyle ilişkileriyle ilişkileri, sendikalaşmaları gibi örgütsel bağlamda temel önem taşıyan meseleleri de tartışmaya açmak istiyoruz. Elbette tüm bu başlıkları içinde bulunduğu bağlamdan ve sahip olduğu arka plandan kopuk olarak değerlendiremeyiz. Bu anlamda kamu sağlık politikalarında ve sosyal güvenlik sisteminde yaşanan dönüşümleri ve bu dönüşümlerin ilaç ve eczacılık alanına yansımalarını ele alacağımız, alanın uzman isimlerinin katıldığı bir panelimiz olacak.

Kongremizin kamu eczacısının görünmez kılınmış emeğini görünür kılmak, sağlık zincirinde vazgeçilmez bir sağlık profesyoneli olarak potansiyellerini açığa çıkarmak ve konumunu netleştirmek, ilaç harcamaları açısından hem kamu, hem hasta hem de eczacı açısından kilit öneme sahip olduğunu serimlemek açısından ön açıcı, ufuk açıcı, yol gösterici olacağına inanıyorum.  Her temas iz bırakır diyor genç yazarlarımızdan Emrah Serbes. Bu Kongre birbirimize daha yakından temas etmenin, birbirimizin sorunlarıyla hemdert olmanın bir vesilesi aynı zamanda. Kongremizin örgütsüzlük propagandasının yapıldığı günümüz dünyasında “örgütümle varım, örgütümle güçlüyüm” diyen güçlü bir kamu eczacılığı pratiğinin de manivelası olacaktır diye umuyorum. Hepinize ilginiz ve katılımınız için şükranlarımı sunuyor, başarılı ve verimli bir Kongre geçirmeyi diliyorum.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya'da bir konuşma yaptı.

Açılış konuşmalarının ardından, Show Radyo’nun ünlü ve sevilen radyo programcısı Nihat Sırdar eczacılarla keyifli bir söyleşi gerçekleştirdi. 

Seminer sonrası “Sağlıkta Dönüşüm” başlığı altında bir panel düzenlendi.  Moderatörlüğünü Ecz.Cenk Kes’in yaptığı panele; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ABD Başkanı  Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, Üsküdar Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi ÇEKO Bölümü’nden Doç. Dr. Şenay Gökbayrak, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Emin Adaş panelist olarak katıldılar.

Kamu Eczacıları Kongresi’nin haber ve fotoğraflarına ulaşmak için https://www.facebook.com/pages/TEB-KAMU-Eczacilari-Kongresi/347605652109918?ref=hl sayfasını takip edebilirsiniz.