BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
40. Olağan Büyük Kongrede alınan karar gereği Birliğimiz iştiraki TEB Artı Sigorta Brokerliği A.Ş. ile birlikte yürütülen Eczane Sigortası çalışması sonuçlanmıştır.
Yapılan çalışma sonucu bedeli Afet fonundan karşılanmak üzere Yardımlaşma Sandığı üyesi…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
40. Olağan Büyük Kongrede alınan karar gereği Birliğimiz iştiraki TEB Artı Sigorta Brokerliği A.Ş. ile birlikte yürütülen Eczane Sigortası çalışması sonuçlanmıştır.
Yapılan çalışma sonucu bedeli Afet fonundan karşılanmak üzere Yardımlaşma Sandığı üyesi olan tüm üyelerimizin eczaneleri 100.000 TL ye kadar oluşabilecek risklere karşı sigortalanmıştır.
TEB Artı Sigorta Brokerliği şirketimiz aracılığıyla Unico Sigorta A.Ş.’ne yaptırılan bu sigortadan gecikmiş Yardımlaşma Sandığı aidatı ve Afet fonu borcu olmayan tüm üyelerimiz yararlanabilecektir. Teminat kapsamı ekte belirtilen poliçe 10/02/2017 tarihinde yürürlüğe girmiş olup teminat kapsamına ilişkin açıklamalar ve üyelerimizin yapması gereken işlemler ekteki dosyada belirtilmiştir.
Bilgilerinizi ve üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. M. İbrahim ÖZKOL
Sayman
Teminatlar ve Üyelerimizin yapması gereken işlemler hakkında bilgilendirmeye ulaşmak için tıklayınız.
Sorularınız için TEB Artı Sigorta Brokerliğimize ulaşabilirsiniz.
Tel: 0(312) 408 25 00
]]>
SGK İlaç Alım Protokolü revizyon konularının değerlendirilmesi amacıyla SGK Protokol Komisyonu 07.02.2017 tarihinde Türk Eczacıları Birliğinde bir araya gelmiştir.
TEB Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney başkanlığında gerçekleşen toplantıya; Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ümran Pelenkoğlu ve Ecz. Esin Demirtok İyiel…]]>
SGK İlaç Alım Protokolü revizyon konularının değerlendirilmesi amacıyla SGK Protokol Komisyonu 07.02.2017 tarihinde Türk Eczacıları Birliğinde bir araya gelmiştir.
TEB Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney başkanlığında gerçekleşen toplantıya; Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ümran Pelenkoğlu ve Ecz. Esin Demirtok İyiel ile İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenap Sarıalioğlu, Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ersun Özkan, Gaziantep Eczacı Odası Başkanı Ecz. İrfan Demirci, Kahramanmaraş Eczacı Odası Başkanı Ecz. B. Murat Aras, Trabzon Eczacı Odası Başkanı Ecz. Halit Hezkıl Uslu ve Türk Eczacıları Birliği Hukuk Müşaviri Av. Gökhan Pekcan ile Türk Eczacıları Birliği uzmanları Ecz. Betül Can, Ecz. Büşra Aktaş ve Ali Serkan Mercan katılım sağlamıştır. Toplantıda gündeme alınması gereken revizyon önerileri değerlendirilmiştir.
Ertesi gün (08.02.2017) Sosyal Güvenlik Kurumunda Kurum yetkilileri ile bir araya gelinmiş; görüşmeye Kurumu temsilen SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdür Vekili Dr. Gazi Alataş, SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdür Yardımcısı Uzm. Dr. Cemil Gül, SGK Daire Başkanı Uzm. Dr. Neşe Kalaycıoğlu, SGK Şube Müdürleri Ecz. Merih Dizici, Ecz. Meral Aksoy Kalıpçı, SGK Uzmanları Ecz. Nergiz Değirmenci, Ecz. Berkay Karahan ve Ecz. Ferda Zencir ve Kurum avukatı Fatma Ayşen Güngör; Türk Eczacıları Birliğini temsilen TEB Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney, TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz. Ümran Pelenkoğlu, İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Cenap Sarıalioğlu, Adana Eczacı Odası Başkanı Ecz. Ersun Özkan, Gaziantep Eczacı Odası Başkanı Ecz. İrfan Demirci, Kahramanmaraş Eczacı Odası Başkanı Ecz. B. Murat Aras, Denizli Eczacı Odası Başkanı Ecz. Osman Özdemir, Türk Eczacıları Birliği Hukuk Müşaviri Av. Gökhan Pekcan ile Türk Eczacıları Birliği uzmanları Ecz. Betül Can ve Ali Serkan Mercan katılım sağlamıştır.
SGK İlaç Alım Protokolü ile ilgili Kurum ve Birliğimiz nezdinde revize edilmesi talep edilen konular üzerinde değerlendirmeler yapılmıştır.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun web sayfasında (www.sgk.gov.tr) bugün yayımlanan duyuru ile 08.02.2018 tarihi itibari ile pasife alınacak ilaçlar listesi duyurulmuştur.
Duyuru metni ve ilaç listesi ekte yer almakta olup, meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun web sayfasında (www.sgk.gov.tr) bugün yayımlanan duyuru ile 08.02.2018 tarihi itibari ile pasife alınacak ilaçlar listesi duyurulmuştur.
Duyuru metni ve ilaç listesi ekte yer almakta olup, meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Değerli basın mensupları,
2016 yılı ülkemizde ve Dünya’da ileride tarih sayfalarında önemli yer tutacak siyasal ve toplumsal alt-üst oluşların, büyük kırılmaların meydana…]]>
Değerli basın mensupları,
2016 yılı ülkemizde ve Dünya’da ileride tarih sayfalarında önemli yer tutacak siyasal ve toplumsal alt-üst oluşların, büyük kırılmaların meydana geldiği bir yıl oldu. Türkiye 15 Temmuz’da belki de en uzun, en zor ve en kanlı gecelerinden birini yaşadı. Ulusal iradenin tecelligâhı Gazi Meclisimiz darbecilerce bombalandı.Tüm toplumsal kesimlerin kararlı duruşu sayesinde demokrasimize kasteden bu darbe girişimi geri püskürtüldü. Kuşkusuz önümüzdeki yıllarda hem bu gelişmelerin hem de bu gelişmelerin yarattığı sonuçların çok daha kapsamlı, çok daha ayrıntılı bir çözümlemesi yapılacaktır. Şimdilik 2016’ya damgasını vuran bu vahim olayı bir kez daha kınadığımızı ifade etmekle yetinelim.
Ülkemiz ne yazık ki 2016 yılı içerisinde yüreklerimizi yakan, evlere ateş düşüren çok sayıda terör saldırısının hedefi haline geldi. İstanbul, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin-Midyat, Elazığ, Van, Bitlis, Adana ve Kayseri’de meydana gelen 17 bombalı saldırıda asker, polis, sivil, genç, yaşlı, kadın, çocuk pek çok insanımız hayatını kaybetti ve yaralandı. Türkiye’nin kalbi Ankara’da iki kez, İstanbul altı kez büyük çaplı terör saldırısı yaşandı. Saldırıların 2016’da kalmasını umarken 2017’ye Reina katliamı ile uyandık. Toplam 267 kişi öldü, bine yakın insan yaralandı. Sözkonusu terör saldırılarını bir kez daha lanetliyor, yaşamını kaybedenleri saygı ve rahmetle anıyor, umudumuzu, geleceğimizi, ülkemizi esir almak isteyen teröre geçit vermeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan etmek istiyoruz.
2016’da 328 kadın erkek şiddetinin kurbanı oldu. 1970 işçi çalışırken iş sağlığı ve güvenliğine uygun koşullar yerine getirilmediğinden iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Çocuk istismarı 2016 yılında da kanayan yaralarımızdan biri olmaya devam etti. Bizzat TÜİK verilerine göre çocuklara yönelik cinsel istismar davaları son 10 yılda 3 kat artmıştır. Diğer yandan okul sıralarında oturması gereken çocuklarımız kimisi ağır işler olmak üzere güvencesiz, sigortasız olarak sağlıksız ortamlarda düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalıyor. 1 milyonun üstünde çocuk tarım, sanayi ve hizmet sektöründe işçi olarak çalışıyor.
Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti engelleyecek, emek sömürüsünün önüne geçecek bütünlüklü, çok boyutlu ve kapsamlı politikalar üretilmediği, ayrımcılığı meşrulaştıran söylem ve girişimlere izin verildiği ölçüde ne yazık ki şiddetin ve cinayetlerin yaşamlarımızdan eksik olması mümkün değildir.
Değerli basın mensupları,
Uluslararası örgütlere göre, Türkiye 2016'da özgürlüklerin en çok gerilediği ülkeler arasında ve artık kısmen özgür ülkelerden biri sayılmaktadır. Yine, Türkiye’nin Dünyada en çok gazetecinin hapiste bulunduğu ülkeler içerisinde yer aldığı ifade edilmektedir. OHAL döneminde binlerce kamu çalışanı, akademisyen, öğretmen, sağlıkçı KHK’lar ile kamudan ihraç edilmiş yahut açığa alınmıştır. Söz konusu uygulamalar büyük mağduriyetleri de beraberinde getirmektedir. Belediyelere atanan kayyumlar, milletvekillerinin tutuklanması, sosyal medya paylaşımlarından dolayı yaşanan gözaltı ve tutuklamalar, internet yasakları, yargı bağımsızlığı noktasındaki bazı kuşkular siyasal özgürlüklerden ve demokrasiden giderek uzaklaştığımız izlenimini güçlendirmektedir. Elbette ki suç işleyenler ve suça karışanlar titiz bir yargılama sürecinden sonra cezalarını çekmelidir.
Diğer yandan siyasal iklimin bozulması, aslında tüm Dünya’da yaşanan ve Türkiye’yi saran iktisadi krizin derinleşmesine neden olmaktadır. Ciddi bir durgunluğa sürüklenmiş olan Türkiye ekonomisi geçtiğimiz yıl da büyüme kaybı yaşamış ve yatırımlar azalmıştır. Uzun vadede sürdürülebilir olmayan inşaat ağırlıklı büyüme bugün tıkanma noktasına gelmiş, terör saldırıları dolayısıyla turizm gelirlerinde ciddi kayıplar yaşanmış, ülke dış yatırım çekemez hale gelmiş, faiz oranları ve döviz giderek yükselmiştir. Krizi aşma yolunda yıllar içerisinde büyük emeklerle oluşturulmuş kamu şirketlerinin Varlık Fonu’na devredilmesi yöntemi ise hem harcamalar hem de kaynakların kullanımı açısından şeffaflık, denetim ve bugünkü harcamaları finanse edebilmek adına gelecek kuşakların borçlandırılması noktasında endişeler yaratmaktadır.
Bu arada Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre 2016 yılının Ekim ayında işsizlik oranı % 11,8 ulaşmıştır. Bu oran, 2010 yılının Mart ayından beri kaydedilen en yüksek işsizlik oranıdır. 2016 yılının Ekim ayında işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 500 bin kişi artarak 3 milyon 647 bin kişi olmuştur. Bizler sürdürülebilir kalkınma, güçlü ekonomi, toplumsal refah ve istikrar hedeflerine ancak ulusal birlik, demokrasi, adalet, hoşgörü ve toplumsal barış paydasında buluştuğumuzda ulaşabileceğimize inanıyoruz.
Değerli basın mensupları,
Sağlık, ilaç ve eczacılık alanında 2016 tablosuna baktığımızda bütçeden sağlığa ve ilaca ayrılan payın artmakla birlikte hala yetersiz olduğunu ifade etmemiz gerekir. OECD ülkeleri içerisinde Türkiye’nin sağlığa ve ilaca yaptığı harcama pek çok ülkeden çok daha azdır. OECD ülkelerinde toplam sağlık harcamalarının GSYİH içindeki payına bakıldığında Türkiye % 5,4’lik oranla OECD ortalaması olan % 8,9’un altındadır. Sağlık Bakanlığı 2017 Bütçe sunumuna göre; kişi başına düşen ilaç harcaması Türkiye’de 170 Dolarken, OECD ortalaması ise 527 Dolardır. Bu rakamlara bakarak Türkiye’de ilaç ve sağlık harcamalarının yüksek olduğunu söylemek mümkün değildir.
Kuşkusuz, ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması amacıyla tasarruf politikalarına gidilebilir ancak bu tek parametre olamaz, olmamalıdır. Sağlık doğası gereği yalnızca tasarrufun ön plana çıkarılamayacağı, insan unsurunun birincil öneme sahip olduğu özgül bir alandır. Sağlık riskleri kolektif risklerdir, bu çerçevede hem sağlık hizmetlerinin finansmanı hem de sağlık harcamaları büyük oranda kamusal nitelik taşımak zorundadır. Kamu ilaç harcamalarında tasarrufun birincil yolu; önleyici-koruyucu sağlık hizmetlerinin yaygınlaşmasını ve tam anlamıyla verilmesini sağlayan,eşdeğer ilaçlara yönelik desteği bir kamu politikası haline getiren ve akılcı ilaç kullanımını önceleyen ulusal bir sağlık politikasıdır.
Sağlık harcamaları içerisinde ilaç harcamaları 2016’da 22,1 Milyar olarak gerçekleşmiş, 2017 bütçesinde ise 23,8 milyar olarakgerçekleşeceği öngörülmektedir.Bütçeden ilaca ayrılan payın 24 milyar TL’ye yaklaşmış olması elbette olumlu bir gelişmedir. Ancak özellikle 2009-2013 yılları arasında uygulanan global bütçe döneminde ilaca ayrılan payın genelde 15-16 Milyar TL civarında sabitlendiği, bunun ilaç ve eczacılık alanında daralmaya neden olduğu, eczane ekonomilerinin bu süreçte önemli ölçüde eridiği gerçeği gözlerden uzak tutulmamalıdır.Yıllık nüfus artışı, yaşam süresinin uzaması ve yaşlanan nüfus, özel sağlık hizmeti sunucularından da hizmet alınması ile sağlık hizmetlerine erişimin eskiye nispetle çok daha kolay hale gelmesi, hekime gitme sıklığının yıllar içerisinde artarak 2016 yılında 8,4’e ulaşmış olmasıve artan tedavi harcamaları gibi temel parametreler göz önünde bulundurulmadan ilaç harcamaları uzun süre baskılanmıştır. Oysa ülkemizde tüketilen ilaç kutu sayısı % 202 artış gösterirken, ilaç harcamaları 2002’den bu yana 2016 fiyatlarıyla sadece % 10 artış göstermiştir.Aynı süreçte tedavi giderlerine ayrılan payın ilaca ayrılan payın iki katı olduğunu gözlerden uzak tutmamak gerekir. Nitekim tedavi giderlerine 2017 sağlık bütçesinde 50,5 milyar TL ayrılmıştır. Bu rakam 2009 yılında 15,1 milyar TL idi. Tedavi harcamalarının bu kadar yüksek olmasının ana nedenleri pratikte koruyucu sağlık perspektifinden giderek uzaklaşılması ve özel hastanelerin sayısındaki muazzam artıştır. 2002 yılında 180 özel hastane varken bu sayı bugün 560’ın üzerine çıkmıştır. Kuşkusuz piyasa ekonomisi içerisinde özel sektörün varlığı yadsınamaz ve gereklidir. Ancak sağlık gibi insan hayatının temel bileşeni olan bir alanda kamunun varlığı küçültülürken kamu kaynaklarının aktarılması suretiyle özel kesimin büyütülmesi sağlık hakkına erişimin özünü zedeler, hatta hakkı ortadan kaldırır niteliktedir.
Değerli basın mensupları,
Sosyal Güvenlik Kurumu 2015 yılında 11,4 milyar lira açık verirken 2016 yılı sonu itibariyle açığın 20,1 milyar liraya çıktığı, bu yıl sonunda ise 21,6 çıkacağı ifade edilmektedir. Bütçe açıklarını telafi noktasında ise kamu otoritesinin ilaçta sıkı mali tedbirlere başvurmaktadır. Diğer yandan 2016’nın son gününde Resmi Gazete’de yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği değişikliği ile muayene katılım paylarının artırılarak bir kez daha cepten ödemeler yoluyla açıkların kompanse edilmesi yoluna gidilmiştir.Bu süreçte ilaç, muayene ve reçete katılım payı gibi maliyetlerin tahsil edilmesi işi eczacıların sırtına yüklenerek eczacılar bir anlamda veznedara dönüştürülmüş ve vatandaşlarla sık sık karşı karşıya kalmıştır. Eczacı ile halkı karşı karşıya getiren bir diğer husus ise; ilaç fiyat farkları uygulaması nedeniyle hastadan fark alma mecburiyetidir. Söz konusu ücretlerin eczanelerden tahsiline son verilmesi yönündeki uzun yıllardır ısrarla dillendirdiğimiz talebimiz geçtiğimiz yıl da kamu otoritesi nezdinde karşılığını bulamamıştır.
Türkiye’de ilaç sektörüne baktığımızda; yerli-ithal ilaç oranı dengesi açısından şu değerlendirmeleri yapmak mümkündür: Kutu bazında ithal ilaç kullanımı 2006 yılından bu yana yüzde 11 oranında artmış, yüzde 15,8’den yüzde 26,8’e ulaşmıştır. 2016 yılı itibariyle piyasada satılan her dört ilaçtan bir tanesi ithal ilaçtır. Ancak bu ilaçlar genellikle pahalı ilaçlar olduğu için TL bazında piyasanın yüzde 58’ini oluşturmaktadır.
Çokuluslu ilaç şirketlerinin ülkemizdeki payı gün geçtikçe artmakta, birleşmeler ve ilaç firmalarının satın alınmasıyla bu durum perçinlenmektedir. Gelişmekte olan ülkeler açısından ulusal ilaç endüstrisinin güçlendirilmesi, geliştirilmesi ve desteklenmesi sağlık politikaları açısından olmazsa olmazlar arasında yer almaktadır. Günümüzde ilacın uluslararası rekabet gücü yüksek sektörlerden birisi olması, ilaç endüstrisinin ekonomik büyüme ve uluslararası rekabet gücünü koruma/geliştirme açısından önemini ortaya koymaktadır.
Ülkemiz, 2016 yılı ilaç sektörü büyüklüğü bakımından dünyada 16’ıncı, Avrupa’da 6’ıncı sırada yer almakla birlikte, çektiği Ar-Ge ve üretim yatırımları açısından oldukça yetersiz kalmakta ve katma değeri yüksek ürünler üretememektedir. Mevcut Ar-Ge faaliyetleri yeni bir molekül geliştirilmesinden ziyade, mevcut bir molekülün kopyalanması üzerine yoğunlaşmaktadır.
Değerli basın mensupları,
Dünya ölçeğinde ve özellikle Türkiye’de Euro ve Dolar kurlarındaki radikal yükselişin ilaçların bulunabilirliği konusunda yeni sorunları da beraberinde getirmesi ihtimali çok yüksektir. İlaç fiyatlarında döviz/Euro kuru 2009’dan 2015’e kadar uzun bir süre 1,95 TL’ye sabitlenmiş, 2015 Eylül ayında2.07 TL’ye çıkartılmış; 20 Şubat 2017 itibariyle ise 2,34 TL’ye çıkarılacaktır. Euro kurunun 2.34’e çıkarılmasıyla ilaç fiyatlarında yaşanacak olan artışın eczanelere ve eczacının reel gelirine yansıması sınırlı olduğu gibi Dolar’da yaşanan büyük artışın, TL’nin değer kaybetmesinin önüne geçilip geçilemeyeceği belirsizliğini korumaktadır. Euro Kuru’nda yüzde 5’lik fiyat artış ve düşüşlerine duyarlı sisteme tekrar geçilmezse ilaçların bulunabilirliğinde ciddi sıkıntılar çıkacaktır. Bu nedenle, bugün piyasanın kutu satışı olarak %81’ini oluşturan 10 TL’nin altındaki ilaçlarda %25 karlılıkla eczanelerin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak mümkün gözükmemektedir. Eczacının bu kârlılık oranlarının dışında sabit bir ücret alması zorunluluktur.
Hepinizin bildiği gibi geçtiğimiz ay basına “ilaç zammı” olarak yansıyan, ilaçta sabit kur uygulamasındaki yeni düzenlemenin 20 Şubat’da başlayacağının duyurulması ile sun’i bir kriz yaratılmış ve çeşitli ilaçlar piyasada bulunamaz hale gelmiştir. Buradan sormak istiyoruz; yaratılan bu sun’i krizden kimler yararlanmaktadır? Daha önce fiyat düşüşleri 45 gün sonra uygulamaya konulurken ilaç bulunurluğunda herhangi bir sıkıntı yaşanmamakta idi. Ama 45 günlük geçiş süresi fiyat artışında söz konusu olunca ilaçlar birden bulunamaz oldu. Ve bunun sonucunda da geçiş süresinin azaltılacağı duyuruldu. Özellikle üretici firmaların ilaçları elinde tutarak piyasaya vermemesi insan sağlığı açısından kabul edilebilir bir tutum değildir. Hiç kimsenin ve hiçbir kurum ya da kuruluşun hastalarımızı ilaçsız bırakmaya hakkı yoktur.
Değerli basın mensupları,
Yıllardır akılcı ve sorumlu ilaç kullanımın önemine vurgu yapan bir meslek örgütüyüz. Bu bağlamda Sağlık Bakanlığı’nın akılcı ilaç kullanımı politikalarını destekliyoruz.
Ancak Bakanlığın akılcı ilaç kullanımının teşviki yönündeki tüm çabalara rağmen son 10 yılda ilaç tüketiminin artış göstermesi akılcı ilaç kullanımı noktasındaki perspektifin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği, akılcı ilaç kullanımının sadece tasarruf politikaları ve ilaç harcamalarının kısılmasına indirgenerek sonuç alınamayacağı anlaşılmalıdır. Nitekim 2016 yılı itibariyle kişi başına ilaç tüketimi kutu bazında değişmemiş, 2015 yılında olduğu gibi 2016’da da 25 kutu olarak gerçekleşmiştir. İlk üç sırada yine bir önceki yıl ile aynı olarak mide-sindirim sistemi ilaçları, astım/koah, grip-nezle gibi soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan solunum sistemi ilaçları ve ağrı kesiciler yer almaktadır. Antibiyotiklerin pazar payında % 10,7’den % 10,2’ye bir gerileme görülse de kutu satışı bakımından bir önceki sene ile aynı olarak, beşinci sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı tarafından “Akılcı İlaç Kullanımı (AİK) Ulusal Eylem Planı 2014-2017” hazırlanmış ve uygulamaya konulmuş olmasına rağmen OECD ülkeleri arasında günlük kullanım miktarına göre antibiyotik tüketiminde % 41,1 ile birinci sırada yer almaktayız. OECD ortalaması % 20,5; Avrupa’da ise bize en yakın ülke %29,1 ile İtalya. Yaklaşık her üç reçetenin birinde antibiyotik yer almaktadır. Bu oranlar akılcı antibiyotik kullanımı ve akılcı reçeteleme konusunda hala büyük eksikliklerimiz olduğunu göstermektedir. Öte yandan akılcı olmayan antibiyotik kullanımının yarattığı antimikrobiyal direncin, 2016 G20 Bildirgesi’ne giren sağlık ile ilgili tek konu olduğunu; küresel ekonomik istikrar, büyüme, sürdürülebilir kalkınma ve halk sağlığını tehdit eden unsur olarak tanımlandığını, önümüzdeki 40 yılda küresel GSYH’da toplam 120 trilyon dolar kayba neden olabileceği öngörüsünün yapıldığını belirtmek gerekir.
Bilindiği gibi, 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren hastaların tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının hastanelerce temini zorunlu hale getirilmiştir. Bu durumdaki pek çok ilaç grubundan birisi olan bu ilaç grubunun hastanelerce temininin kamuya bir yarar sağlayıp sağlamadığı konusunda yaptığımız çalışmada; hastaneden verilen kemoterapi ilaçlarında jeneriği bulunmayan ilaçlara doğru bir kayma yaşandığını ve bu ilaçların fiyatlarının eczane fiyatlarından daha yüksek olduğunu gördük. Kamunun, bu uygulama ile ilaç firmalarının yansıttığı ıskonto ve ihalelerden ne ölçüde yararlanabildiği, ihale yönetim maliyetleri, ek lojistik ve stok yönetim maliyetlerinin hastanelerin kazançlarını karşılayıp karşılamadığı, hastanelerden ilaç temini uygulaması ile ilaca yapılan kamu ödemesinin ne kadarının özel hastanelerce gerçekleştirildiği hususları da tabloya eklenince, bu uygulamanın kamuya yarardan çok zarar getirdiği açıktır.
Bu uygulamareçete göçüne yol açıp açabilecek, fiyat etkisi bakımından kamunun toplam ilaç harcamalarını olumsuz etkileyebilecek, uzun vadede ilaçların eczanelere göre daha yüksek ortalama fiyatlarla hastalara sunulması sonucunu beraberinde getirecektir.
Yine kamu sağlık otoritesinin aldığı kararlarla günübirlik tabir edilen ilaçlar, mamalar, gıda takviyeleri, botoks ürünleri, aşılar ve eklemiçi sıvıları gibi kalemlerin eczane dışarı çıkarılmasıhalk sağlığı açısından olumsuz çıktılar yarattığı gibi eczane ekonomilerinde de daralmaya yol açmaktadır. Acaba kaç ürün daha eczane dışına çıkarılacak, eczane ekonomisi daha ne kadar daraltılacaktır? Eczacıya kaşıkla verilirken kepçeyle alma yönteminden ne zaman vazgeçilecektir? Hem Türkiye’nin dört bir yanında özveriyle hizmet sunan eczanelerin hem de toplum sağlığı ve hem de kamu ekonomisinin korunması açısından bu ürünlerin eczanelere geri verilmesi elzemdir.
Değerli basın mensupları,
Bir başka temel mesele ise Türk Eczacıları Birliği olarak tamamen toplumsal sorumluluk bilinci ve kamu yararı amacıyla 1996’dan beri Sağlık Bakanlığı, 2007’den bu yana SGK ile yaptığımız protokollerle yürüttüğümüz yurtdışından ilaç hizmetinin SGK tarafından tasarruf gerekçesiyle PTT ile yapılacak bir başka protokol ile geri alınmak istenmesidir. Türk Eczacıları Birliği bu hizmeti kâr elde etme mantığı ile yürütmemektedir. Sosyal Güvenlik Kurumu, sosyal devlet olmanın bir gereği olarak bu hizmeti zaten kendisi yapmalıdır. Ancak yirmi yıldır sürdürülen, oturmuş bir sistemi bozmak, tamamen ortadan kaldırmak, bunun yerine nasıl işleyeceği belli olmayan bürokratik bir sistem kurmak, bir bakıma hantal ve yürümüyor diye kapatılan SSK eczanelerini yeniden ihdas etmeye çalışmak, anlaşılabilir bir tutum değildir. Sürdürülebilir de değildir. Vatandaşın ilaca erişimi ve ilaçların bulunabilirliği noktasında büyük problemlerin yaşanacağı şimdiden öngörülebilir. Dahası bu alanın kamu hizmeti mantığıyla çelişen özel şirketlerin iştahını kabartan rekabete açık bir alan haline getirilip getirilmeyeceği de muammadır. Akılcı bir tasarruf stratejisi ilaçları getirme yetkisini bir kurumdan alıp başka bir kuruma vermek, uzun vadede ise özel kesime açmak değildir. Bu meselenin çözümü bulunamayan ilaçların Türkiye’de ruhsatlandırılması sürecinin hızlandırılması ve geri ödeme kapsamına alınarak tüm eczanelerden temininin mümkün kılınmasıdır. Kamunun hasta yararını önceleyerek en kısa sürede bu yanılgıdan kurtulması beklentimizdir.
Değerli basın mensupları,
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Türkiye’nin ilk şehir hastanesi olan Mersin Şehir Hastanesi açıldı. Kuşkusuz ülkemizde yeni, modern ve büyük sağlık tesislerinin yapılmasını hepimiz arzuluyoruz. Ancak yeni yatırımlar yapılırken kamu yararı, sağlık hakkı ve sağlık çalışanlarının hakları gözetilerek ve mevcut devlet hastaneleri korunarak yapılması halk sağlığı ve ülke ekonomisi açısından birincil önemde olduğunu da hatırlatmak isteriz.Bu süreçte şehir hastanelerinin kurularak mevcut hastane, poliklinik ve sağlık kuruluşlarının kapanmasıyla hastane çevresindeki eczanelerin mağduriyetler yaşaması ve kapanma noktasına gelmesi kaçınılmazdır. Şehir hastaneleri projesi yaşama geçirilirken; yüklü kamu borcu oluşacağı hastaların mekânsal olarak sağlığa ulaşımını güçleşebileceği sağlık hizmet sunumunun özelleştirilmesi ve buna bağlı olarak sağlık eşitsizliklerinin ortaya çıkabileceği, mevcut sağlık hizmet sunucuları açısından mağduriyetler yaratılacağı risk ve ihtimalleri gözlerden ırak tutulmadan yeni bir perspektifle değerlendirme yapılmalıdır.
Değerli basın mensupları,
2016’da maalesef sağlıkta şiddet artmaya ve can almaya devam etti. 24 Haziran’da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde görev yapan dört meslektaşımız görevleri başındayken kör şiddetin kurbanı olarak yaşamlarını yitirdiler.Bu korkunç katliam, sağlıkta şiddetin ulaştığı aşamayı ve şiddetin çok boyutluluğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Diğer yandan başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde eczacılara ve eczane çalışanlarına yönelik şiddetin, eczanelere silahlı saldırıların ve soygun girişimlerinin artış gösterdiği bir yıl olmuştur. İlk adım olarak özellikle gece nöbetlerinde nöbetçi eczanelerin bulunduğu cadde ve sokaklardaki devriye sayısının ve güvenlik önlemlerinin arttırılması önemlidir. Ancak sağlık meslek örgütleri olarak yıllardır ifade ettiğimiz gibi sağlıkta şiddet sadece bir-iki parametreye indirgenemeyecek, yalnızca sonuçlara odaklanarak ortadan kaldırılamayacak bir olgudur. Şiddetin kaynağına gitmeyen çözümler palyatif çözümler olmaktan öteye gidemeyecektir.
2017’nin her türlü olumsuzluğu geride bırakarak yeni ve yenilenen umutlarımızla daha yaşanılabilir, daha demokratik, daha özgür ve daha müreffeh bir Dünya, Türkiye ve sağlık ortamına yelken açtığımız, dayanışmayı büyüttüğümüz, herkes için nitelikli sağlık ve ilaç hizmeti sunumunun hayata geçtiğini görebildiğimiz bir yıl olmasını diliyorum.
Tüm basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Birliğimize T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan gelen 02.02.2017 tarihli ve 27024 evrak nolu yazı ile,
Bakanlık tarafından sağlık mesleği mensuplarının ilaç güvenliliği ile ilgili konularda meydana gelen gelişmelerden…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Birliğimize T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan gelen 02.02.2017 tarihli ve 27024 evrak nolu yazı ile,
Bakanlık tarafından sağlık mesleği mensuplarının ilaç güvenliliği ile ilgili konularda meydana gelen gelişmelerden ivedilikle haberdar olmaları amacıyla mektup yazılması uygulaması kapsamında,
Zaltrap 200mg/8 ml IV İnfüzyonluk Konsantre Çözelti İçeren Flakon ve 100mg/4ml IV İnfüzyonluk Konsantre Çözelti İçeren Flakon isimli ilaçların çene osteonekrozu riski hakkında önemli tavsiyeleri içeren ve Kurumca onaylanan doktor bilgilendirme mektubunun Birliğimiz tarafından duyurulması istenmektedir.
İlgili Kurum yazısı ve doktor bilgilendirme mektubu yazımız ekinde yer almakta olup bilgilerinizi ve konunun üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman ÜNEY
Genel Sekreter
İlaç ve eczacılık uygulamaları ile ilgili güncel konuları görüşmek ve Kurumların gündemlerindeki konuların birlikte değerlendirilmesi amacıyla her ay yapılması planlanan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) – Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasındaki görüşmelerin üçüncüsü 06.02.2017 tarihinde TİTCK Binasında gerçekleştirildi.
Toplantı başlangıcında…]]>
İlaç ve eczacılık uygulamaları ile ilgili güncel konuları görüşmek ve Kurumların gündemlerindeki konuların birlikte değerlendirilmesi amacıyla her ay yapılması planlanan Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) – Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasındaki görüşmelerin üçüncüsü 06.02.2017 tarihinde TİTCK Binasında gerçekleştirildi.
Toplantı başlangıcında Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz’e 13. Eczacılık Kongresi’ne katılımları sebebiyle hazırlanmış olan plaketi takdim etti.
Görüşmeye, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan, Kurum Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz, Kurum Başkan Yardımcısı Dr. Ali Alkan, Eczaneler ve Ecza Depoları Ruhsat Dairesi Başkanı Uzm. Ecz. Fatma Bekar, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanı Eray Kaplan ile ilgili dairelerin eczacıları ve çalışanları; Türk Eczacıları Birliğinden Türk Eczacıları Birliği Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak, Türk Eczacıları Birliği İkinci Başkanı Ecz. Sinan Usta, Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney Hukuk Danışmanı Av. Gökhan Pekcan, Türk Eczacıları Birliği Planlama ve Koordinasyon Birimi uzmanları katılım sağladılar. Toplantıda, ilaç ve eczacılık alanındaki güncel gelişmeler ve Kurumların gündeminde yer alan konular görüşüldü.
]]>
2011 senesinde Novagenix Bioanalitik İlaç Ar-Ge Merkezinin Genel Müdürlüğünü yapmış olan, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya ABD öğretim üyesi Prof.Dr.Salih Tuncel Özden vefat etmiştir.
Cenazesi 6 Şubat 2017 Pazartesi günü (bugün) Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Ankara Karşıyaka…]]>
2011 senesinde Novagenix Bioanalitik İlaç Ar-Ge Merkezinin Genel Müdürlüğünü yapmış olan, Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya ABD öğretim üyesi Prof.Dr.Salih Tuncel Özden vefat etmiştir.
Cenazesi 6 Şubat 2017 Pazartesi günü (bugün) Kocatepe Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Ankara Karşıyaka Mezarlığına defnedilecektir.
Değerli hocamıza Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Sistem Çalışması Duyurusu
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü tarafından “Sistem Çalışması” konulu bir duyuru yayımlanarak;
İnternet servis sağlayıcıları tarafından internet hattının daha hızlı ve kaliteli hizmet verebilmesi için 05.02.2017 tarihinde çalışma yapılacağı, bu sebeple ilgili…]]>
Sistem Çalışması Duyurusu
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü tarafından “Sistem Çalışması” konulu bir duyuru yayımlanarak;
İnternet servis sağlayıcıları tarafından internet hattının daha hızlı ve kaliteli hizmet verebilmesi için 05.02.2017 tarihinde çalışma yapılacağı, bu sebeple ilgili tarihte 03:00 – 03:30 saatleri arasında sağlık uygulamaları ve e-devlet üzerinden verilen Kurum sistemlerinde kesintiler yaşanması beklendiği duyurulmuştur.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ 61 YAŞINDA
Kuruluşunun 61. yıldönümünde, yarım yüzyıldan fazladır ilmek ilmek ördüğümüz bu güçlü ailenin üyeleri olarak, köklü ve bir o kadar güçlü bir meslek örgütü olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Emek, mücadele ve dayanışmayla geçen bu…]]>
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ 61 YAŞINDA
Kuruluşunun 61. yıldönümünde, yarım yüzyıldan fazladır ilmek ilmek ördüğümüz bu güçlü ailenin üyeleri olarak, köklü ve bir o kadar güçlü bir meslek örgütü olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Emek, mücadele ve dayanışmayla geçen bu süreçte; tüm eczacıların ortak ihtiyaç ve taleplerini karşılayan, meslekî faaliyetlerini kolaylaştıran, eczacılık mesleğinin gelişimini sağlayan Birliğimiz, bunun için var gücü ile çalışmaktadır, çalışmaya da devam edecektir.
Halk sağlığını önceleyen bir meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliği, 61 yıllık süreçte tüm eczacıların ortak sesi ve ortak gücü olmuş, olmaya da devam edecektir.
Türk Eczacıları Birliği olarak yıllardır;
• Herkesin ilaç ve sağlık hizmetlerinden eşit bir biçimde yararlanması gerektiğini,
• İlaçta reklamın halk sağlığı açısından tehlikeli olduğunu ve bu nedenle ilacın eczaneler dışında kontrolsüz satılmaması gerektiğini,
• Hasta sağlığı ve güvenliği açısından toplumda akılcı ilaç kullanımı konusunda bilincin daha da artırılması gerektiğini,
• Profesyonel bir sağlık meslek mensubu olan eczacının “halka en yakın sağlık danışmanı” olduğu bilincinin toplumda daha net bir şekilde gelişmesi gerektiğini,
• Sağlık hizmetlerinden eşit ve kolay bir şekilde faydalanabilmek için sağlık ve eczacılık alanında yaşanılan sorunlara yeni ve kalıcı çözümler üretilmesi gerektiğini,
• Eczacıların mesleki haklarının ve halk sağlığının korunması ile mesleki sürekliliğin sağlanması için projeler üretilip hayata geçirilmesi gerektiğini,
• Eczacılık alanında dünyadaki yeni yönelimleri takip ederek buna uygun politikalar belirlenmesi gerektiğini,
• Meslektaşlarımızın alanımızdaki yeni gelişmelerden haberdar olabilmesini sağlamak amacıyla sürekli meslek içi eğitimlerin yapılması gerektiğini,
• Sorumlu bir meslek örgütü bilinciyle hareket ederek; geniş toplumsal kesimlerin sorunlarına tepkisiz kalınmayarak dayanışma içerisinde olunması gerektiğini,
• Türkiye’de, herkesin demokratik bir zeminde politika üretebilmesi ve insan onuruna yaraşan bir şekilde yaşayabilmesi gerektiğini
savunduk. Tüm bunları başarmak için kamuyu, vatandaşı ve eczacıyı koruyan politikalar geliştirdik.
Gücünü geçmişten alan ve yüzü daima geleceğe dönük bir kurum olarak; Birliğimize bağlı 54 Bölge Eczacı Odası, 25.500 eczane ve 32.000 eczacıyla, mesleğin genel menfaatlerine uygun, güçlü ve örgütlü bir biçimde gelişmesini sağlamak ve eczanelerimizin halkımıza verdiği yaygın ve kaliteli hizmet sunumu sayesinde halk sağlığına katkıda bulunmak için hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Bu vesileyle 61 yıl boyunca meslek örgütümüze ve mesleğimize hizmet vermiş olan tüm meslektaşlarımızı saygıyla ve şükranla anıyoruz. Onların çaba ve emekleri bugünü aydınlatıyor, geleceğimize ışık tutuyor. Bu inanç ve kararlılıkla aydınlık yarınlara umut, sevgi ve dayanışma ile yürüyeceğimize inanıyoruz. Unutmayalım ki; gücümüzü hep birlikte ortaklaştırdığımız sürece var olacağız.
61 Yıldır Birlikte Güçlüyüz, 61 Yıldır Birlik’le Güçlüyüz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Bilindiği üzere, 03.08.2016 tarihinde yayımlanan 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 6/2-b maddesi ile eczacılarımıza mali stoklarını eşitleme olanağı sağlanmış, eczacılarımızın, İlaç Takip Sisteminde yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını;…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Bilindiği üzere, 03.08.2016 tarihinde yayımlanan 6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanunun 6/2-b maddesi ile eczacılarımıza mali stoklarını eşitleme olanağı sağlanmış, eczacılarımızın, İlaç Takip Sisteminde yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını; stok sayımı ve İTS'de görünen ancak stoklarında bulunmayan ilaçlara ait karekodları İTS kayıtlarından silmek amacıyla 30.11.2016 tarihi sonrasında da kullanabilmesi için Birliğimiz tarafından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvuruda bulunulması sonrasında, TİTCK tarafından www.titck.gov.tr de yayımlanan 01.12.2016 tarihli duyuru ile, İlaç Takip Sistemindeki Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali servislerinin, 31 Ocak 2017 tarihine kadar kullanıma açık olacağı duyurulmuştu.
Kurum tarafından 31.01.2017 günü akşam saatlerinde yayımlanan İTS Stok Eşitlemesi Hakkında başlıklı duyuru ile,; eczacılarımızın fiili stokları ile İTS kaydi stoklarının eşit hale getirilmesi amacıyla İTS stok eşitleme son tarihi 31 Ocak 2017 olarak belirlenmiş olmakla birlikte, İTS'nin son kullanıcıya açılması temin edileceğinden farkındalık düzeyinin arttırılması amacıyla Bakanlık Makamının onaylarına istinaden İTS stok eşitleme süresinin 28 Şubat 2017 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği duyurulmaktadır.
Bilgilerinizi ve tüm üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim
Ecz.Arman ÜNEY
Genel Sekreter
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
T.C.Sosyal Güvenlik Kurumu web sayfasında “Türkiye İle Avusturya, Belçika, Fransa Ve Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Kapsamında Sağlık Yardımı Alan Kişiler İçin Dikkat Edilecek Hususlar” başlıklı bir duyuru ve aynı konu hakkında Medula Eczane Ekranında “Avusturya,…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
T.C.Sosyal Güvenlik Kurumu web sayfasında “Türkiye İle Avusturya, Belçika, Fransa Ve Hollanda Sosyal Güvenlik Sözleşmesi Kapsamında Sağlık Yardımı Alan Kişiler İçin Dikkat Edilecek Hususlar” başlıklı bir duyuru ve aynı konu hakkında Medula Eczane Ekranında “Avusturya, Belçika, Fransa ve Hollanda Sigortalıları Hk” konulu duyuru yayımlanmıştır.
Buna göre, SUT un reçetelerin geçerli olduğu süre başlıklı 4.5.2 maddesinde, ilaçların ilaç bitim tarihinden 15 gün öncesinden verilebileceği belirtilmekle birlikte, 01 Şubat 2017 tarihinden itibaren MEDULA sistemi üzerinden provizyon alınmaya başlanacağı, bu nedenle ilaç bitim tarihinden 15 gün öncesinde ilaç alan sigortalıların reçetelerinin sisteme ilk girişi yapıldığında, sistem eldeki ilacın süresini yeni alınan ilaçların süresine ilave edemeyeceğinden, ilaç bitim tarihinden 15 gün öncesine kadar düzenlenen reçetelerin, ilacı karşılayan eczane tarafından sisteme kaydedileceği, ancak bu sürenin SSGMlerce kontrol aşamasında yeni alınan ilaçların bitim tarihine ekleneceği bildirilmektedir.
Uygulama hakkındaki detaylı bilgi, www.sgk.gov.tr de yayımlanan duyuru içerisinde yer almakta olup, duyuru metinleri yazımız ekindedir.
Konu hakkında bilgilerinizi ve üyelerinizin bilgilendirilmesini saygılarımla rica ederim.
Ecz.Arman Üney
Genel Sekreter
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan duyuru metnine ulaşmak için tıklayınız.
]]>
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Aralık Ayı Hastane Avansı, Eczane Kan Ürünü, Eczane ve Optik Katılım Payı Tutarlarının 31.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme yapılacağı iletilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Aralık Ayı Hastane Avansı, Eczane Kan Ürünü, Eczane ve Optik Katılım Payı Tutarlarının 31.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme yapılacağı iletilmiştir.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Web sayfamızda 23.01.2017 tarihinde yayımlamış olduğumuz duyuru şu şekildedir:
Eczacılarımızın, İTS’de yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını; stok sayımı ve İTS’de görünen ancak stoklarında bulunmayan ilaçlara ait karekodları İTS kayıtlarından silmek amacıyla 30.11.2016 tarihi sonrasında da kullanabilmesi için Birliğimiz tarafından Türkiye…]]>
Web sayfamızda 23.01.2017 tarihinde yayımlamış olduğumuz duyuru şu şekildedir:
Eczacılarımızın, İTS’de yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını; stok sayımı ve İTS’de görünen ancak stoklarında bulunmayan ilaçlara ait karekodları İTS kayıtlarından silmek amacıyla 30.11.2016 tarihi sonrasında da kullanabilmesi için Birliğimiz tarafından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvuruda bulunulmuş; TİTCK tarafından www.titck.gov.tr de yayımlanan 01.12.2016 tarihli duyuru ile, İlaç Takip Sistemindeki Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali servislerinin, 31 Ocak 2017 tarihine kadar kullanıma açık olacağı duyurulmuştu.
Tüm meslektaşlarımızın dikkatine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
TİTCK tarafından 01.12.2016 tarihinde yayımlanan duyuru için tıklayınız.
]]>
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney’in annesi Semra Üney vefat etmiştir.
Cenazesi, 26 Ocak 2017 Perşembe günü (yarın) öğle namazını müteakip Çarşamba ilçesi Kızılot Köyü Camii’den kaldırılacaktır.
Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine,…]]>
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
Türk Eczacıları Birliği Genel Sekreteri Ecz. Arman Üney’in annesi Semra Üney vefat etmiştir.
Cenazesi, 26 Ocak 2017 Perşembe günü (yarın) öğle namazını müteakip Çarşamba ilçesi Kızılot Köyü Camii’den kaldırılacaktır.
Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun Hazırladığı Muvazaa İle Mücadele Anketi Hakkında Duyuru
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından, muvazaa ile mücadele çalışmaları kapsamında “Tüm Eczacılarımızın Dikkatine” başlıklı bir anket çalışması yayımlanmıştır.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunun Hazırladığı Muvazaa İle Mücadele Anketi Hakkında Duyuru
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından, muvazaa ile mücadele çalışmaları kapsamında “Tüm Eczacılarımızın Dikkatine” başlıklı bir anket çalışması yayımlanmıştır.
Ankete 25 Ocak 2017 – 03 Şubat 2017 tarihleri arasında ilgili linkten http://formlar.titck.gov.tr/form/fill/56 ulaşılabilecek olup, tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Dünyada sağlıkla ilgili yaşanan gelişmelerin yer aldığı “Dünyada Ne Var Ne Yok” bültenimizin Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2016 sayılarına, web sitemizin ana sayfasının üst menüsündeki “Haberler” isimli alt menüde, aynı isimle yer alan bölümden ve http://www.teb.org.tr/versions/group/14/d%C3%BCnyada-ne-var-ne-yok linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
TÜRK ECZACILARI…]]>
Dünyada sağlıkla ilgili yaşanan gelişmelerin yer aldığı “Dünyada Ne Var Ne Yok” bültenimizin Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 2016 sayılarına, web sitemizin ana sayfasının üst menüsündeki “Haberler” isimli alt menüde, aynı isimle yer alan bölümden ve http://www.teb.org.tr/versions/group/14/d%C3%BCnyada-ne-var-ne-yok linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan duyuru ile, çeşitli nedenlerle statik IP bildirimini yapamamış olan eczaneler için bildirim süresinin 25 Ocak 2017 tarihine uzatıldığı duyurulmuştur.
Duyuru metni aşağıdaki şekilde olup, tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
…]]>
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan duyuru ile, çeşitli nedenlerle statik IP bildirimini yapamamış olan eczaneler için bildirim süresinin 25 Ocak 2017 tarihine uzatıldığı duyurulmuştur.
Duyuru metni aşağıdaki şekilde olup, tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Eczacılarımızın, İTS’de yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını; stok sayımı ve İTS’de görünen ancak stoklarında bulunmayan ilaçlara ait karekodları İTS kayıtlarından silmek amacıyla 30.11.2016 tarihi…]]>
Eczacılarımızın, İTS’de yer alan Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali uygulamalarını; stok sayımı ve İTS’de görünen ancak stoklarında bulunmayan ilaçlara ait karekodları İTS kayıtlarından silmek amacıyla 30.11.2016 tarihi sonrasında da kullanabilmesi için Birliğimiz tarafından Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna başvuruda bulunulmuş; TİTCK tarafından www.titck.gov.tr de yayımlanan 01.12.2016 tarihli duyuru ile, İlaç Takip Sistemindeki Deaktivasyon Bildirimi ve Deaktivasyon İptali servislerinin, 31 Ocak 2017 tarihine kadar kullanıma açık olacağı duyurulmuştu.
Tüm meslektaşlarımızın dikkatine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
TİTCK tarafından 01.12.2016 tarihinde yayımlanan duyuru için tıklayınız.
]]>
Ocak ayı başında basına “ilaç zammı” olarak yansıyan sabitlenmiş kur uygulamasında 20 Şubat 2017’den geçerli olacak bir artış söz konusu olmuştu. Temmuz 2016’da yayımlanan İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre bir önceki yılın ortalama Euro değerinin yüzde 70’i 2017 için sabit Euro kuru…]]>
Ocak ayı başında basına “ilaç zammı” olarak yansıyan sabitlenmiş kur uygulamasında 20 Şubat 2017’den geçerli olacak bir artış söz konusu olmuştu. Temmuz 2016’da yayımlanan İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre bir önceki yılın ortalama Euro değerinin yüzde 70’i 2017 için sabit Euro kuru olarak esas alınacaktır. Buna göre ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan avro değeri 1 € =2,3421 TL olacak şekilde değiştirilmiştir.
Yaklaşık 13 bin kalem ilaçta yapılması planlanan düzenlemenin yaklaşık bir buçuk ay sonra; 20 Şubat 2017 tarihinde başlayacağının duyurulması ile birlikte çeşitli ilaçlar piyasada bulunamaz hale geldi. Bu sorunun ana kaynağı özellikle üretici firmaların ilaçları elinde tutarak piyasaya vermemesi ve bazı ticari depoların aldığı ilaçların kaydını girmeyerek eczanelere göndermemesidir. İlaç üreticilerinden depolara ilaç akışı büyük oranda kesilmiş durumdadır. Aksayan ilaç tedariği, depolara gelindiğinde daha da kötürümleşmektedir.
İlaç zammı haberlerinden sonra özellikle son 1 hafta içerisinde, Türkiye’nin hemen hemen her bölgesinde hizmet veren eczanelerimizden bize gelen bildirimler doğrultusunda piyasaya sürümü yavaşlatılan ilaçların arasında; antibiyotikler, ağrı kesici ve analjezikler, öksürük şurupları, tansiyon ilaçları, astım ilaçları bulunmaktadır. Herhangi bir ilacı stok yaparak çalışma imkânı bulunmayan eczacılarımız da hastaları ne yazık ki “ilaç elimizde yok” diyerek elleri boş geri göndermek zorunda kalmaktadırlar. Ancak sonuçta ilacı hastaya ulaştıramayan eczacı olduğu için hastalarla eczacılarımız yine de karşı karşıya kalmaktadır. Oysa Hipokrat yemini etmiş ve kamu hizmeti veren bir eczacının hastası ile cebi arasında tercih yapması söz konusu dahi olamaz.
Şunu çok net belirtmeliyiz ki; ne ilaç üreticilerinin, ne de özel depoların, kimsenin hastalarımızı ilaçsız bırakmaya hakkı yoktur. Eczaneye ilaç tedariği zincirini kesintiye uğratanlar bilmelidir ki, ilaçların yüzde 90’ı reçete ile ve sosyal güvenceli hastaya verilmektedir, bu ilaçları 20 Şubat’tan sonra hastaya verme gibi bir ihtimal yoktur. İlaç, talep elastikiyeti olan bir ürün değildir. Hasta ilacımı 20 Şubat’tan sonra alayım demeyecektir.
Bizler, her sene başında yapılacak bu uygulama sonucunda hastalarımızın sürekli mağdur olmaması için, yetkilileri sabit Euro kurunun fiyatlara açıklandıktan hemen sonra yansıtılması konusunda uyarmak istiyoruz.
Biz de bulunamayan ilaçlarla ilgili bildirim yapılması konusunda web sayfamıza bildirim butonu koyduk ve buradan çıkacak raporları TİTCK ile paylaşacağız. Sürecin düzelmesi için biz gereken yazışmaları yaptık. Bu aşmada TİTCK, ‘İlaç Takip Sistemi’ aracılığı ile bu sorunu gözlemleyebilir ve çözüm getirebilir.
Toplum sağlığını önceleyen ve hastalarımızın ilaca kolay ve zamanında erişimini sağlamak için gece gündüz hizmet veren eczacılar olarak; ilaçları piyasaya sürmeyerek hastalarımızı mağdur eden ilaç zinciri içerisinde kimler varsa tespit edilmesi ve gerekenin ivedilikle yapılması hususunda Sağlık Bakanlığımızı ve ilgili kurumlarını göreve çağırıyoruz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>
İnternet sayfamızda “Statik IP Bildirimleri Hakkında Duyuru” başlıklı duyurumuzda, Statik IP bildirimi için 31.12.2016 olarak belirlenen tarihin ertelenmesi konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerimizin devam ettiği duyurulmuş; sonrasında Kurum tarafından yapılan duyuru ile, Statik IP Bildirimi süresinin Eczaneler için 20 Ocak 2017 tarihine ertelendiği açıklanmıştı.
İnternet sayfamızda “Statik IP Bildirimleri Hakkında Duyuru” başlıklı duyurumuzda, Statik IP bildirimi için 31.12.2016 olarak belirlenen tarihin ertelenmesi konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerimizin devam ettiği duyurulmuş; sonrasında Kurum tarafından yapılan duyuru ile, Statik IP Bildirimi süresinin Eczaneler için 20 Ocak 2017 tarihine ertelendiği açıklanmıştı.
Türk Telekom ve Turkcell Superonline firmalarından internet hizmeti alan meslektaşlarımızın, Statik IP kampanyasından daha uygun koşullarda yararlanabilmeleri için Birliğimiz tarafından firmalar ile yapılan görüşmeler sonucunda, yenilenen kampanya şartları ekteki şekilde belirlenmiştir.
Meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
19.01.2017
40.A.00/7405
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Bilindiği üzere 07.10.2016 tarih ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Güvenlik Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına…]]>
19.01.2017
40.A.00/7405
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Bilindiği üzere 07.10.2016 tarih ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Güvenlik Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Sağlık Uygulama Tebliği’nin bazı hükümlerinde değişiklikler meydana gelmiştir.
Söz konusu Tebliğ ile "Ayakta Tedavide Sağlık Raporu (Uzman Hekim Raporu/Sağlık Kurulu Raporu) İle Verilebilecek İlaçlar Listesi (Ek-4/F)"nin 51 numaralı maddesine "Anjiotensin reseptör blokerlerinin diğer antihipertansifler ile kombinasyonlarının kullanımında; hastanın monoterapi ile kan basıncının yeterli oranda kontrol altına alınamadığının raporda belirtilmesi gerekmektedir." cümlesi eklenmiştir.
Kurum tarafından 17.10.2016 tarihinde yayımlanan "Sağlık Uygulama Tebliğinin İlaçla İlgili Maddeleri Hakkında" başlıklı duyuru ile, "Anjiotensin reseptör blokerlerinin diğer antihipertansifler ile kombinasyonları, biri anjiotensin reseptör blokeri olmak üzere birden fazla antihipertansif etken maddenin tek bir ambalaj formunun içinde olmasını ifade etmektedir. Bu kombine ilaçların kullanılabilmesi için Sağlık Uygulama Tebliğinin ilgili hükümlerine uygun olmak koşuluyla; kombinasyonun içinde yer alan anjiotensin reseptör blokeri ya da diğer antihipertansif ilaçlar kullanılmış ancak kan basıncının yeterli oranda kontrol altına alınamamış olduğunun raporda belirtilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Ancak bazı bölgelerde anjiyotensin reseptör blokerleri ile diüretik kombinasyonu içeren ilaçların da belirtilen kombine preparatlar gibi değerlendirildiği hakkında Birliğimize yapılan bildirimler üzerine Sosyal Güvenlik Kurumundan konuya açıklık getirilmesi talep edilmiştir.
Kurum tarafından iletilen ve ekte bir örneği yer alan yazılarında;
Sağlık Uygulama Tebliğinin Ek-4/F Ayakta Tedavide Sağlık Raporu (Uzman Hekim Raporu/Sağlık Kurulu Raporu) İle Verilebilecek İlaçlar Listesinde “51. Anjiotensin reseptör blokerleri (İrbesartan, Kandesartan, Losartan, Telmisartan,Valsartan, Rilmeniden, Moksonidin, Olmesartan, Eprosartan Mesilat, kombinasyonları dahil) (Raporda, ayrıca ilaç/ilaçların kullanım dozu, uygulama planı ve süresinin belirtilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.) Anjiotensin reseptör blokerlerinin diğer antihipertansifler ile kombinasyonlarının kulllanılmında; hastanın monoterapi ile kan basıncının yeterli oranda kontrol altına alınamadığının raporda belirtilmesi gerekmektedir.” hükmü bulunmaktadır.
Ayrıca Kurumumuz resmi internet sayfasında 17.10.2016 tarihinde yapılan duyuruda “Anjiyotensin reseptör blokerlerinin diğer antihipertansifler ile kombinasyonları, biri Anjiyotensin reseptör blokerleri olmak üzere birden fazla antihipertansif etken maddenin tek bir formun içinde olmasını ifade etmektedir.” denilerek diüretikli kombinasyonların bu kapsamda bulunmadığı bildirilmektedir.
Bilgilerinizi ve tüm üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman ÜNEY
Genel Sekreter
19.01.2017
40.A.007403
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
TİTCK Başkanlığı tarafından, 6 Ocak 2017 tarihinde yayımlanan avro güncelleme duyurusu sonrasında, 20 Şubat 2017 tarihinde yürürlüğe girecek fiyat artışlarına bağlı olarak bazı firma ve ecza depolarından ilaç temininde sorunlar…]]>
19.01.2017
40.A.007403
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
TİTCK Başkanlığı tarafından, 6 Ocak 2017 tarihinde yayımlanan avro güncelleme duyurusu sonrasında, 20 Şubat 2017 tarihinde yürürlüğe girecek fiyat artışlarına bağlı olarak bazı firma ve ecza depolarından ilaç temininde sorunlar yaşandığı konusunda meslektaşlarımız tarafından Birliğimize yapılan bildirimlerle ilgili olarak TİTCK yetkilileri ile görüşmeler yapılmıştır.
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, bu konuyla ilgili olarak, 19.01.2017 tarihinde (bugün) ilaç firmaları ve ecza depolarının dikkatine, “İlaç Fiyat Artışına Bağlı Temin Sorunları Hakkında Duyuru” yayımlamıştır. Duyuru metni ekte yer almaktadır.
Konu Birliğimiz tarafından titizlikle takip edilmekte olup, Kurum tarafından yayımlanan duyuru sonrasında, ilaç temini ile ilgili yaşanılan sorun/sıkıntıların devam etmesi halinde, meslektaşlarımızın yaşadıkları sorunu, web sayfamızda Uygulamalar bölümü altında yer alan “Piyasada Bulunmayan İlaçlar” bölümünden bildirmeleri son derece önemlidir.
Bilgilerinizi ve konunun üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman Üney
Genel Sekreter
Piyasada Bulunmayan İlaçlar bildirim paneline ulaşmak için tıklayınız.
]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Birliğimize T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan gelen 16.01.2017 tarih ve 46977249-510.01.10-E12336 sayılı yazı ile,
Sağlık mesleği mensuplarının ilaç güvenliliği ile ilgili konularda meydana gelen gelişmelerden…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Birliğimize T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumundan gelen 16.01.2017 tarih ve 46977249-510.01.10-E12336 sayılı yazı ile,
Sağlık mesleği mensuplarının ilaç güvenliliği ile ilgili konularda meydana gelen gelişmelerden ivedilikle haberdar olmaları amacıyla mektup dağıtılması uygulaması kapsamında,
"Lenalidomid" adlı etken maddenin risk yönetim süreci hakkında önemli bilgileri içeren ve Kurumca onaylanan doktor/eczacı bilgilendirme mektubunun Birliğimiz tarafından duyurulması istenmektedir.
Kurumun söz konusu yazısı ve doktor/eczacı bilgilendirme mektubu yazımız ekinde yer almakta olup bilgilerinizi ve konunun tüm üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz.Arman ÜNEY
Genel Sekreter
Meslektaşlarımızın internet hizmetini kendileri ve eczaneleri açısından daha güvenli şekilde kullanmaları amacıyla, Türk Eczacıları Birliği Bilgi İşlem Birimi tarafından Eczanelerde Ağ ve Bilgisayar Güvenliği konularında bir çalışma hazırlanmıştır.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Meslektaşlarımızın internet hizmetini kendileri ve eczaneleri açısından daha güvenli şekilde kullanmaları amacıyla, Türk Eczacıları Birliği Bilgi İşlem Birimi tarafından Eczanelerde Ağ ve Bilgisayar Güvenliği konularında bir çalışma hazırlanmıştır.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Bilindiği üzere 07.10.2016 tarih ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Güvenlik Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Sağlık Uygulama Tebliği’nin…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Bilindiği üzere 07.10.2016 tarih ve 29850 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sosyal Güvenlik Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Sağlık Uygulama Tebliği’nin bazı hükümlerinde değişiklikler meydana gelmiştir.
Bahsi geçen Tebliğ ile eklenen “4.2.28.A - Statinler (antihipertansiflerle kombinasyonları dahil)” başlıklı maddesi;
“(3) Tedaviye başlamaya esas olan ilk uzman hekim raporunda, bu rapor öncesi son 6 ay içinde, birinci fıkranın a, b ve c bentleri için en az bir hafta ara ile iki defa olmak üzere, yapılmış kan lipid düzeylerinin her ikisinde de yüksek olduğunu gösteren tetkik sonuçları belirtilir. Rapor süresi boyunca tetkik sonuçları değerlendirmeye alınmaz. Raporun yenilenmesinde lipid düzeyini gösteren yeni bir tetkik sonucu istenmez. Tedaviye uzun süre ara veren (6 ay ve daha uzun süre) hastalarda yeniden başlangıç kriterleri aranır. Bu ilaçlar uzman hekim raporuna dayanılarak tüm hekimlerce reçete edilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Ancak belirtilen 6 aylık ara verme süresinin başlangıcı hakkında çelişkiler oluşması sebebiyle Sosyal Güvenlik Kurumundan konuya açıklık getirilmesi talep edilmiş olup;
Kurum tarafından iletilen yazılarında;
“Sağlık Uygulama Tebliğinin 4.2.28 numaralı “Lipid düşürücü ilaçların kullanım ilkeleri” başlıklı maddesinde “A-Statinler (3) Tedaviye başlamaya esas olan ilk uzman hekim raporunda, bu rapor öncesi son 6 ay içinde, birinci fıkranın a, b ve c bentleri için en az bir hafta ara ile iki defa olmak üzere, yapılmış kan lipid düzeylerinin her ikisinde de yüksek olduğunu gösteren tetkik sonuçları belirtilir. Rapor süresi boyunca tetkik sonuçları değerlendirmeye alınmaz. Raporun yenilenmesinde lipid düzeyini gösteren yeni bir tetkik sonucu istenmez. (Ek:RG-07.10.2016-29850/33-a md. Yürürlük:15.10.2016) Tedaviye uzun süre ara veren (6 ay ve daha uzun süre) hastalarda yeniden başlangıç kriterleri aranır. Bu ilaçlar uzman hekim raporuna dayanılarak tüm hekimlerce reçete edilir.”hükmü gereği ara verme durumunda (reçete tarihinden önceki 6 ay) başlangıç kriterini içeren yeni rapor düzenlenmesi gerekmekte olup, mevcut rapor ile kullanım hakkı bulunmamaktadır.” denilmektedir.
Bilgilerinizi ve tüm üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman ÜNEY
Genel Sekreter
Birliğimiz tarafından T.C.Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı’na yapılan başvurumuz ile, "Eczanelerde Üretilen İlaçlar İçin Tarife"de yapılacak fiyat düzenlemelerinde kullanılan Majistral Tarifenin, 2011-2015 dönemi için Maliye…]]>
Birliğimiz tarafından T.C.Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkanlığı’na yapılan başvurumuz ile, "Eczanelerde Üretilen İlaçlar İçin Tarife"de yapılacak fiyat düzenlemelerinde kullanılan Majistral Tarifenin, 2011-2015 dönemi için Maliye Bakanlığınca yayımlanan Vergi Usul Tebliği ile belirtilen güncel oranlar uygulanarak hazırlanmış listesi onaya sunulmuştu.
Kurum tarafından yapılan incelemeler sonucunda, güncelleme talebimiz uygun bulunmuş olup, 2011-2012-2013-2014-2015 yılları için güncellenen fiyatlar Makam Oluru ile onaylanarak Birliğimize gönderilmiştir.
Birliğimiz tarafından hazırlanan ve web sitemizde yer alan TEB Majistral Programında gerekli fiyat güncellemeleri tamamlanmış olup, anılan programa http://app.tebeczane.net:8080/tebrpweb/app?operation=giris linkinden ve www.teb.org.tr adresinden, ana sayfada yer alan “Uygulamalar” başlıklı bölümün altındaki “TEB Majistral Programı” aracılığıyla erişilmektedir.
5 yıl için yapılan fiyat güncellemeleri ile, majistral olarak hazırlanan ilaçlara ait tarifede Vergi Usul Tebliği ile belirtilen oranlarda artış sağlanmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından fiyat güncelleme işlemleri, Kurumun İlaç Geri Ödeme Komisyonu tarafından onaylanmasının ardından uygulamaya alınacak olup, konu hakkında gerekli bildirim TİTCK tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu’na yapılmıştır. Majistral Tarife’de yer alan hammaddelerin “mL” formunda da tarifede yer alması konusunda çalışmalarımız ise devam etmektedir.
Bilgilerinizi ve konunun üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman Üney
Genel Sekreter
TEB Majistral Programına erişmek için tıklayınız.
]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Halkımıza gece gündüz sağlık hizmeti sunmaya çalışan eczacılarımızın, nöbet esnasında eczanelerine yapılan saldırılar nedeni ile nöbetçi eczanelerin bulunduğu bölgelerde devriye hizmetlerinin sıklaştırılması ve eczane çalışanlarına yönelik saldırıların önlenmesi için gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, Birliğimiz tarafından…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Halkımıza gece gündüz sağlık hizmeti sunmaya çalışan eczacılarımızın, nöbet esnasında eczanelerine yapılan saldırılar nedeni ile nöbetçi eczanelerin bulunduğu bölgelerde devriye hizmetlerinin sıklaştırılması ve eczane çalışanlarına yönelik saldırıların önlenmesi için gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, Birliğimiz tarafından 2016 yılı içerisinde T.C. İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü'ne gönderilen resmi yazılarımız ile talep edilmişti.
Talebimize istinaden Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından 81 İl Emniyet Müdürlüğü’nün gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması ve herhangi bir aksaklığa sebebiyet verilmemesi yönünde talimatlandırıldığı tarafımıza bildirilmiştir.
Genel Müdürlüğün yazısı ekte iletilmekte olup, bilgilerinizi ve konunun üyelerinize duyurulmasını saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman ÜNEY
Genel Sekreter
Eczacı Yerleştirme Sistemi (EYS) Hakkında Duyuru
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 16 Ocak 2017 (bugün) tarihinde “Eczacı Yerleştirme Sistemi (EYS) Duyurusu” konulu bir duyuru yayınlanmış olup, duyuruda;
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında…]]>
Eczacı Yerleştirme Sistemi (EYS) Hakkında Duyuru
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 16 Ocak 2017 (bugün) tarihinde “Eczacı Yerleştirme Sistemi (EYS) Duyurusu” konulu bir duyuru yayınlanmış olup, duyuruda;
6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ile 12/04/2014 tarihli ve 28970 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik hükümleri doğrultusunda nüfus kriterine tabi olan eczacılara ait başvurular eys.titck.gov.tr adresinden erişilebilecek olan Eczacı Yerleştirme Sistemi (EYS) üzerinden 16/01/2017-14/02/2017 tarihleri arasında alınacak ve eczacı yerleştirme işlemi yapılacağı,
Başvuru sahiplerinin eys.titck.gov.tr adresi üzerinden belgelerini eksiksiz olarak eklemelerinin ardından, EYS’ye eklenen belgelerin asılları ile birlikte en geç 14/02/2017 tarihine kadar İl veya İlçe Sağlık Müdürlüklerine giderek başvurularını onaylatmaları gerekmektedir. Başvuru sahipleri tarafından gerektiğinde destek almak için eyssistem@titck.gov.tr e-posta adresine ulaşılabilecekleri belirtilmiştir.
Meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
2016 Ekim Ayı Hastane, Eczane ve Optik Fatura Ödemeleri
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Ekim Ayı Hastane, Eczane ve Optik fatura tutarlarının 16.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme yapılacağı iletilmiştir.
…]]>
2016 Ekim Ayı Hastane, Eczane ve Optik Fatura Ödemeleri
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Ekim Ayı Hastane, Eczane ve Optik fatura tutarlarının 16.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme yapılacağı iletilmiştir.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Manuel Reçete İşlemleri Hakkında
Ülke genelinde bu sabah Medula Eczane Ekranına erişimde yaşanan sorunla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan duyuru ile,
“Kuruma ait alt…]]>
Manuel Reçete İşlemleri Hakkında
Ülke genelinde bu sabah Medula Eczane Ekranına erişimde yaşanan sorunla ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Sunumu Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan duyuru ile,
“Kuruma ait alt yapı güçlendirme ve yenileme çalışmalarına esas teşkil etmek üzere MEDULA sisteminde 11/01/2017 tarihinde saat 10.20 den itibaren hizmet verilemediği, sistemin en kısa zamanda yeniden hizmet vermeye başlayacağı, hizmet verilemeyen süre zarfında Manuel reçete ve Manuel işlemlere izin verileceği bildirilmiştir.”
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Eczacılarımızın, manuel reçete karşılama işlemleri sırasında aşağıdaki işlemleri gerçekleştirmeleri gerekmektedir.
1) SUT’un “1.8.2 - Ayakta tedavide sağlanan ilaçlar için katılım payı” başlıklı maddesi gereği; - Kurumdan gelir ve aylık alanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişilerden alınması gereken ilaç katılım payı, emeklilerin maaşlarına yansıtılarak daha sonra tahsil edilmekte olduğundan eczanelerce bu aşamada tahsil edilmeyecek, diğer kişilerden alınan oranında katılım payı eczaneler tarafından tahsil edilecektir. - Her bir reçete için;
* 3 kutuya kadar (üç kutu dâhil) temin edilen ilaçlar için……….3 (üç) TL
* 3 kutuya ilave temin edilen her bir kutu ilaç için……….……..1 (bir) TL,
olmak üzere alınan katılım payı eczaneler tarafından tahsil edilecektir.
2) Reçete arkasına ayrıca hastanın SGK'lı olduğuna dair beyanı yazılacaktır. Hastalara/hasta yakınlarına teslim edilen ilaçlara ait karekodlar, İTS işlemi sistem açıldığı zaman tamamlanmak üzere reçeteye eklenecektir. Bu karekodların İTS satış bildirimi işlemlerinin eczane otomasyon programları aracılığıyla yapılması mümkündür. Ancak, İTS satış kesinleştirme işleminin, MEDULA Sistemi üzerinden tamamlanması gerekmektedir.
3) Hastaya teslim edilen ilaçlarda eşdeğer ilaç uygulaması sebebiyle çıkabilecek fiyat farkları eczaneler tarafından tahsil edilecektir.
4) MEDULA Sisteminin faaliyete geçmesinin ardından, kesinti döneminde karşılanan reçeteler sisteme kaydedilecektir. Reçete sahibinin, hak sahibi olmaması nedeniyle onay alınamaması halinde, bu reçeteler Kuruma şahıs bazında ayrı ayrı fatura edilecektir. (SUT 1.7.2.maddesi) Provizyon alınamayan reçetelerin faturalandırılmasında, Medula Eczane Uygulamasından “deneme” çıktısı alınacak; verilen ilaçlara ait karekodlar da Medula Eczane Uygulamasında yer alan “Manuel Reçete Giriş” menüsünden İTS'ye bildirilecektir.
]]>
Bugün saat 10:00 civarında başlayan ve ülke genelinde Medula Eczane Ekranına erişimde yaşanan sorunla ilgili olarak, Birliğimiz tarafından Kurum yetkilileri ile yapılan görüşmede network sorunu olduğu ve en kısa zamanda çözümlenmesi için teknik çalışmaların sürdüğü bilgisi alınmıştır.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
Bugün saat 10:00 civarında başlayan ve ülke genelinde Medula Eczane Ekranına erişimde yaşanan sorunla ilgili olarak, Birliğimiz tarafından Kurum yetkilileri ile yapılan görüşmede network sorunu olduğu ve en kısa zamanda çözümlenmesi için teknik çalışmaların sürdüğü bilgisi alınmıştır.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Geçici Koruma Altındaki Yabancılara İlişkin Sağlık Hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu Ertuğrul Gazi SSGM tarafından yapılan reçete incelemeleri sonucunda oluşacak reçete kesinti itirazlarını 5 (beş) iş günü içinde değerlendirmek üzere kurulacak olan İtiraz Değerlendirme Komisyonları, anılan merkezde (Ertuğrul Gazi SSGM) gerçekleştirilecek olup, itiraza konu evrakların…]]>
Geçici Koruma Altındaki Yabancılara İlişkin Sağlık Hizmetlerinin yürütülmesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu Ertuğrul Gazi SSGM tarafından yapılan reçete incelemeleri sonucunda oluşacak reçete kesinti itirazlarını 5 (beş) iş günü içinde değerlendirmek üzere kurulacak olan İtiraz Değerlendirme Komisyonları, anılan merkezde (Ertuğrul Gazi SSGM) gerçekleştirilecek olup, itiraza konu evrakların gönderiminden önce teyit amaçlı olarak aşağıda yer alan telefon numarasının aranması ve aşağıda belirtilen adrese evrak gönderiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Merkeze ait iletişim bilgileri aşağıda yer almakta olup, meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
Ertuğrul Gazi Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi
Mamak Caddesi No:213/C ( Mamak Belediye Binası Yanı) MAMAK / ANKARA
İtiraz için Tel: (312) 3682991
Fax: (312) 3682992
Mail: ertugrulgazissgm@sgk.gov.tr
]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Ecza Kooperatifi Aidiyet Kredisi için limit ve ödeme planı 21.12.2016 tarihli Yönetim Kurulu'nda görüşülerek Ecza Kooperatiflerine üye olan eczacılarımızın Ecza Kooperatifleriyle en üst baremden aidiyet sözleşmesi imzalamış olması koşuluyla kredi limiti 50.000,00 TL 'na…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINA
Ecza Kooperatifi Aidiyet Kredisi için limit ve ödeme planı 21.12.2016 tarihli Yönetim Kurulu'nda görüşülerek Ecza Kooperatiflerine üye olan eczacılarımızın Ecza Kooperatifleriyle en üst baremden aidiyet sözleşmesi imzalamış olması koşuluyla kredi limiti 50.000,00 TL 'na yükseltilmesine karar verilmiştir.
Kredi geri ödemesi ise 6 ay ödemesiz; 24 ay eşit taksitli toplam 30 ay vade ile yapılacaktır.
Tahsis edilen Kooperatifi Aidiyet Kredisi işlemleri Denizbank aracılığı ile yapılacak olup; krediyi alacak eczacının üyesi olduğu ecza kooperatifinin ıslak imza ile vereceği ecza kooperatifi ile üst baremden sözleşme imzaladığına dair yazı, krediyi talep eden eczacının göndereceği muvafakatname dilekçesine istinaden ecza kooperatifinin hesabına yatırılacaktır.
Türk Eczacıları Birliği Yardımlaşma Sandığımızca tahsis edilen tüm kredilerde olduğu gibi Ecza Kooperatifi Aidiyet Kredisinde de krediyi talep eden - kefili olan eczacıların Sandık üyesi olması ve aidat borcu olmaması gerekmektedir.
Bilgilerinizi ve gereğini saygılarımla rica ederim.
Ecz.Mehmet İbrahim Özkol
Sayman
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Türk Eczacıları Birliği 31.Olağan Büyük Kongresinde, 6643 Sayılı Yasanın 4'üncü maddesinin (b-f) bentleri temel alınarak 6197, 984, 1262, 3977 ve benzeri kanunlarda geçen eczacı sorumlu müdürlerin asgari ücretlerinin belirlenmesi için Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti'ne…]]>
BÖLGE ECZACI ODASI
YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI’NA
Türk Eczacıları Birliği 31.Olağan Büyük Kongresinde, 6643 Sayılı Yasanın 4'üncü maddesinin (b-f) bentleri temel alınarak 6197, 984, 1262, 3977 ve benzeri kanunlarda geçen eczacı sorumlu müdürlerin asgari ücretlerinin belirlenmesi için Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti'ne yetki verilmiş olup, ilgili Yasalara göre sorumlu müdürlük görevini yürütecek eczacıların asgari ücreti 2017 yılı için aylık net 3000 (üçbin) TL olarak belirlenmiştir. Bilgilerinizi saygılarımla rica ederim.
Ecz. Arman ÜNEY
Genel Sekreter
]]>
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu ile Birliğimiz arasında imzalanan İlaç Temin protokolü kapsamında, medikal malzemelerin sözleşmeli eczanelerden de temin edilebileceği ve bunların sisteme tanımlanacağı konusunda mutabakat sağlanmıştı.
Ancak; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 23 Aralık 2016 tarihinde yayınladığı Tıbbi…]]>
Bilindiği üzere Sosyal Güvenlik Kurumu ile Birliğimiz arasında imzalanan İlaç Temin protokolü kapsamında, medikal malzemelerin sözleşmeli eczanelerden de temin edilebileceği ve bunların sisteme tanımlanacağı konusunda mutabakat sağlanmıştı.
Ancak; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 23 Aralık 2016 tarihinde yayınladığı Tıbbi Malzeme Sözleşme taslağı duyurusu sonrasında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun eczacılarla birebir Medikal Sözleşmesi yapacağı konusunda eczacı kamuoyunda farklı değerlendirmeler yapılmıştır.
Birliğimiz tarafından konuyla ilgili Kurumla ilk günden bu yana, Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin medikal malzeme ihtiyaçlarını temini konusunda, Kurum ile Birliğimiz arasında imzalanmış olan İlaç Temin Protokolü eki olarak medikal malzemelerin karşılanma usul ve esaslarının oluşturulmasına yönelik çalışmalar devam etmekte olup, Birliğimiz ve Kurum arasında ek protokolün imzalanmasını takiben, ek protokolde belirlenen esaslar doğrultusunda eczanelerden medikal malzeme temini işlemleri başlayacaktır.
Konuyla ilgili gelişmeler web sayfamızdan duyurulacaktır.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Eczaneler İçin Statik IP Bildirimleri 20.01.2017 Tarihine Ertelendi
27.12.2016 tarihinde web sayfamızda yayımlanan “Statik IP Bildirimleri Hakkında Duyuru” başlıklı duyurumuzda, Statik IP bildirimi için 31.12.2016 olarak belirlenen tarihin ertelenmesi konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerimizin devam ettiği duyurulmuştu.
…]]>
Eczaneler İçin Statik IP Bildirimleri 20.01.2017 Tarihine Ertelendi
27.12.2016 tarihinde web sayfamızda yayımlanan “Statik IP Bildirimleri Hakkında Duyuru” başlıklı duyurumuzda, Statik IP bildirimi için 31.12.2016 olarak belirlenen tarihin ertelenmesi konusunda Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerimizin devam ettiği duyurulmuştu.
Kurum ile bugün de sürdürdüğümüz görüşmeler sonucunda, Statik IP Bildirimi süresinin Eczaneler için 20 Ocak 2017 tarihine ertelendiği Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından duyurulmuştur.
Duyuru metni ekte yer almakta olup, tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Statik IP hakkında 27.12.2016 tarihli duyurumuz için tıklayınız.
Umudun yeşerdiği, acı, gözyaşı ve felaketleri geride bırakarak barışa, kardeşliğe, sevgiye, huzura ve sağlık dolu günlere yelken açtığımız; güzelliklerin hayatımızın her anını dolduracağı bir yıl olması dileğiyle tüm meslektaşlarımızın Yeni Yılını kutlarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
…]]>
Umudun yeşerdiği, acı, gözyaşı ve felaketleri geride bırakarak barışa, kardeşliğe, sevgiye, huzura ve sağlık dolu günlere yelken açtığımız; güzelliklerin hayatımızın her anını dolduracağı bir yıl olması dileğiyle tüm meslektaşlarımızın Yeni Yılını kutlarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
2016 Kasım Ayı Katılım Payı Ödemeleri
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Kasım Ayı Hastane İlaç Malzeme Avansı, Eczane Kan Ürünü İle Eczane Ve Optik Katılım Payı tutarlarının 02.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme…]]>
2016 Kasım Ayı Katılım Payı Ödemeleri
Sosyal Güvenlik Kurumu Muhasebe Daire Başkanlığı'ndan Birliğimize yapılan bilgilendirmede;
2016 Kasım Ayı Hastane İlaç Malzeme Avansı, Eczane Kan Ürünü İle Eczane Ve Optik Katılım Payı tutarlarının 02.01.2017 tarihinde bankaya gönderileceği ve aynı gün eczacılarımıza ödeme yapılacağı iletilmiştir.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Sonuç Bildirgesi
Türk Eczacıları Birliği’nin ve İstanbul da dâhil olmak üzere 8 eczacı odamızın 60 ıncı yılı nedeniyle temasını “60 Yıldır Hep Birlikte, Geleceğe Güvenle” olarak belirlediğimiz Kongremizi tamamladık. Aynı zamanda eczacıların ekonomik örgütleri olan eczacı kooperatiflerimizle birlikte gerçekleştirdiğimiz…]]>
Sonuç Bildirgesi
Türk Eczacıları Birliği’nin ve İstanbul da dâhil olmak üzere 8 eczacı odamızın 60 ıncı yılı nedeniyle temasını “60 Yıldır Hep Birlikte, Geleceğe Güvenle” olarak belirlediğimiz Kongremizi tamamladık. Aynı zamanda eczacıların ekonomik örgütleri olan eczacı kooperatiflerimizle birlikte gerçekleştirdiğimiz Kongremizle “Hep Birlik’te güçlü” olduğumuzu, eczacıların mesleki gelişimi yönünde her türlü çabada bir arada olduklarını göstermiş oldular.
12 alan oturumu, 10 bilimsel oturum, dört panel, üç söyleşi, 1 seminer, üç ödül töreninin yer aldığı kongremize 300’ü öğrenci olmak üzere 2000’den fazla meslektaşımız Türkiye’nin dört bir tarafından gelerek katıldı.
Kongremiz aynı zamanda daha önce ayrı ayrı yaptığımız Gençlik ve Kamu Eczacıları Kongrelerini de bünyesinde topladı. Daha önce çok başarılı kongreler yapmış ve meslek örgütümüzün bilgi birikimine, birliktelik kültürüne çok şey katmış olan Gençlik ve Kamu Eczacıları Komisyonlarımız, kongrenin ikinci gününde bir tam gün boyunca alanlarına özgü meseleleri tartıştılar, çözümler önerdiler, eğlendiler ve öğrendiler.
Kongremizde serbest eczacılığın son dönem en önemli gündemleri olan Smart Eczane, reçetesiz ilaç, alternatif geri ödeme sistemleri gibi konuların yanı sıra, en büyük sorunlarından bir tanesi olan eczane ekonomileri de masaya yatırıldı.
Kamu ve hastane eczacılarımız kamuda ve hastanede çalışmanın kendisine özgü yanlarını ve sorunlarını tüm boyutlarıyla tartıştılar. Ankara’da aşağılık bir saldırıda kaybettiğimiz dört meslektaşımızın anısına adanan bu oturumlar vesilesiyle onları bir kez daha anma fırsatı bulduk.
TEB Gençlik Komisyonu ve Genç Eczacılar Oturumlarımızda ise, yeni meslektaşlarımız dünya deneyimlerini tartışırken bir yandan da eczacılığın sosyal boyutlarıyla ilgili yapılabilecekler konusunda kendilerine ışık tutacak deneyimli meslektaşlarını dinlediler.
Klinik eczacılık, eczacılık eğitimi, akılcı ilaç kullanımı, nanoteknolojik ürünler, fitoterapi, gıda takviyeleri, farmakovijilans, biyoteknolojik ve biyobenzer ürünler, hasta odaklı eczacılık, dermokozmetikler gibi alanlarda 36 çok değerli akademisyenimizi de bu kongrede dinleme şansına eriştik.
Serbest eczacılık, kamu ve gençlik oturumları; paneller ve söyleşilerle birlikte tam 201 değerli sanatçı, akademisyen ve yazar kürsü almış oldu. Kongremizde ayrıca 26 poster sergilendi ve sunuldu. 60 ıncı Yıl Resim Yarışmasına başvuran 100’ün üzerinde eserin değerlendirmesi sonucunda sergilenmeye değer bulunan 38 resim de katılımcılarımızın beğenilerine sunuldu.
27 sponsorun desteklediği Kongremiz, ilaç ve eczacılık alanının tüm bileşenlerini bir araya getirmeyi başaran, tartışan, tartıştıran, üreten ve kendi üzerine düşünen bir Kongre olmayı başardı.
İki yıl sonra, yine bu salonlarda sürekli mesleki gelişimin ve mesleki tartışmanın bir platformu olan 14 üncü Türkiye Eczacılık Kongremizde buluşmak üzere, katılan herkese teşekkür ediyoruz.
Türk Eczacıları Birliği
İstanbul Eczacı Odası
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği
]]>
İlaç Hizmeti Aracıyla Değil, Eczacıyla Verilmelidir
Değerli Basın Mensupları;
Bir süredir Türk Eczacıları Birliği’nin yurtdışından ilaç temin etmesi…]]>
İlaç Hizmeti Aracıyla Değil, Eczacıyla Verilmelidir
Değerli Basın Mensupları;
Bir süredir Türk Eczacıları Birliği’nin yurtdışından ilaç temin etmesi ile ilgili olarak bu alanı kendine bir rant kapısı olarak gören kimi çevrelerin şikayetlerini duyuyorduk. Sonrasında arka arkaya açıklamalar ve SGK’nın bu işi üstleneceğine dair haberler yayınlanmaya başladı.
Yaklaşık bir yıl önce bu alan özel şirketlere açıldı; ancak açtığımız dava sonucunda bunun kamu eliyle ve Birliğimiz eliyle verilmesi gereken bir hizmet olduğu kararlaştırıldı, dava lehimize sonuçlandı. Bundan kısa bir süre önce ise, bu sefer Rekabet Kurulu Birliğimize rekabete engel olduğumuz gerekçesiyle 18 Milyon TL ceza verdi. Konuyu yargıya taşıdık. Birkaç gündür de SGK’nın yurtdışı ilaçları PTT aracılığıyla kendisinin getireceğini ve bir protokol yapıldığına dair haberler yayınlanmakta. Bugüne kadar bir açıklama yapmayı doğru bulmadık, çünkü hastalarımızı huzursuz etmek istemiyorduk, ancak SGK’ya ve devletin en üst makamlarına yaptığımız uyarıları ve açıklamaları ve neden bu işin SGK tarafından yapılması durumunda ciddi mağduriyet yaratacağını bir kez de sizlerle paylaşmak istedik.
Değerli basın mensupları,
Biz Türk Eczacıları Birliği olarak, konunun hassasiyetini gözeterek, SGK yetkililerini defalarca uyardık. Huzurunuzda da “gelirlerimize el konuyor” şeklinde bir şikayeti dile getirmek için bulunmuyoruz. Uyarımızı bu kez de sizler aracılığıyla tekrarlamak için bulunuyoruz.
Her şeyden önce şu konuların altını çizmek istiyoruz:
Türk Eczacıları Birliği tam yirmi yıldır Sağlık Bakanlığı ve 2007’den beri ise SGK ile yaptığı protokollerle yurtdışı ilaçları hastalarına ulaştırmaktadır. Bunun öncesinde SSK kendi içinde bu ilaçları temin etmekteydi, diğer hastalarsa çoğunlukla çeşitli aracılarla, bu ilaçları kaçak yollarla ülkeye sokmaktaydılar. Bunu en iyi yapacak kurum olarak bizim tarafımızdan getirilmesi kararlaştırıldı ve 20 yıldır da biz sadece hasta yararı gözettiğimiz bu kamu hizmetini gerçekleştiriyoruz. Hasta üretmiyoruz, reçete artırmıyoruz, özellikle bu ilaçların yazılmasını sağlamaya çalışmıyoruz. Sadece bize başvuran hastaların ilaçlarını karşılıyoruz. Bu çerçevede % 40 kadarı stokta bulunan ilaçları Türkiye’nin neresinde olursa olsun üç gün içinde hastaya ulaştırıyoruz.
Değerli basın mensupları;
SGK’nın bu hizmeti kendi uhdesine almasıyla Birliğimizin “kar oranı” üzerinden bir tasarruf yapılacağı, böylece halka daha iyi hizmet verileceği beyan edilmekte. Türkiye depocu karı % 2-9 arasında, eczacı karı % 12-25 arasında iken, yani yüzde 14 ile yüzde 34 arasında bir rakam söz konusuyken, biz bu görevi % 3.9 kar oranıyla yerine getirmekteyiz. Üstelik hizmet altyapısı, bu alanda çalışan personel, kargo giderleri ve taşıma zararları gibi daha pek çok kalem, bu orandan karşılanmakta. Ancak öyle ilaçlar vardır ki, bunların hastaya ulaştırma maliyetleri yüzde 3.9’un çok çok üzerindedir.
Örneğin;
Klobazam etken maddeli bir ilacın kutu fiyatı 12.36 TL, yıllık tüketimi 214.653 kutu, hastaya ulaştırma maliyeti 7.63 TL’dir. Bu maliyet, Birliğimiz tarafından karşılanmaktadır.
Tetrakoktid etken maddeli bir başka ilacın fiyatı 40.44 TL, hastaya ulaştırma maliyeti ise 10.85 TL’dir. Yüzde 3.9’un çok üzerinde, yüzde 25’ten fazla giderle hastaya ilacı verilmektedir. Bu ve benzeri bir hayli örnek söz konusudur.
Birliğimizin temin ettiği ilaçların yüzde 62’si yetim ilaçtır. Bunlar az bulunan, pahalı ilaçlardır. Türkiye’de ruhsatları yoktur. Çok sayıda hasta da mevcut değildir. Az sayıda üretim yerinde yetim ilaç üretenlerle bağlantıları yakalamak, bunlara ulaşmak da zordur. TEB’in yıllar içinde kurduğu bağlantılar ve güven ilişkisiyle bu ilaçların getirilmesi sağlanabilmiştir.
Öte yandan, yetkili kişilerin iyi bildiği bir rakamsal gerçek daha var; Birliğimizin tüm bu hizmetler karşılığında “karı” yıllık yaklaşık 40 milyon TL’dir. Bunun 30 milyon TL’den fazlasını ise gider kalemleri oluşturmaktadır. Dolayısıyla SGK’nın tasarruf edeceği miktar yıllık 10 milyon TL’den daha azdır. Hastalarımızı ilaçlarını sadece bizden değil, Türkiye’nin her noktasında hizmet veren eczanelere başvurarak da alabilmektedir. İşte bu kar gibi görünen miktarın önemli bölümü ise, hastaların ilaca erişimini kolaylaştırmak açısından hizmet alınan 25.000 eczaneye, hizmet bedeli olarak tarafımızdan dağıtılmakta ve onlara bir can suyu olmaktadır. Diğer yandan, 1 saat bile farklı ısıya maruz kalsa bozulabilecek soğuk zincir ilaçları söz konusudur. Bunlar en güvenli yollardan taşındığı halde bile bozulabilmektedir. Aynı zamanda bazen hastalarımızın getirdiğimiz ilaçlara ihtiyacı kalmadığı yahut maalesef vefat ettiği ya da ilaç rejiminin değiştirildiği olmaktadır, bunların maliyetlerini de TEB karşılamaktadır. Yani sanki çok yüksek kar oranlarıyla bu hizmeti veriyormuş gibi lanse edilmeye çalışılan ve tasarruf edileceği söylenen konu bundan ibarettir!
Özetle, Birliğimiz bu hizmeti gelir elde etmek için değil, bir sosyal sorumluluk anlayışı içinde hasta yararı söz konusu olduğu için yapmaktadır. Rakamlar zaten gösteriyor ki, Birliğimizin bu ilaçlardan kar elde etmek gibi bir gayesi yoktur. Biz, ekonomik olarak rasyonel bir iş yapmıyoruz, yapmaya da çalışmıyoruz.
20 yıllık tecrübemizle ifade edebiliriz ki, SGK bu ilaçları kendisi temin etme yoluna giderek kamu maliyesini korumuş olmayacaktır. Aksine, sınırlı kadroları, devlet bürokrasisi, memur mesai saati içerisine sıkışacağı aşikar olan resmi işlemlerin tamamlanamaması gibi nedenlerle, bu sistem sürdürülemez bir hale gelecektir.
Değerli Basın Mensupları;
SGK ile Protokolümüz Mayıs 2017’de sona ermektedir. Taraflar bu süreyi beklemeksizin bir ay öncesinden yazılı ihbarla Protokol’ü feshetme hakkında sahiptir. Birliğimize henüz bir ihbarname ulaşmamıştır. Ancak SGK tarafı hazırlıklarını tamamlamaya çok yaklaşmıştır.
Bu durumda Sağlık Bakanlığı ile yaptığımız Protokol devam edeceğinden, nakit alınan ilaçlar Birliğimiz tarafından karşılanacak, geri ödemede olan ilaçlar SGK tarafından verilecektir.
Ancak, bu yaklaşım birkaç nedenden yanlıştır:
Birincisi, Türk Eczacıları Birliği de kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür, 20 yıldır oturmuş bir sistemi ve İstanbul, Ankara ve Adana’da hizmet merkezleri (ek olarak 2017 başında İzmir’de açılacak bir merkezi) ve bu konuyla ilgili çalışan yetişmiş 50’den fazla personeli ve arkasında 25.000 eczanenin hizmet noktası olarak görev yaptığı bir yapı vardır.
SGK mükemmel bir sistem kursa bile, içinde olması zorunlu bürokrasi, bu ilaçların hastaya ulaştırılmasını geciktirecektir. Örneğin, Türk Eczacıları Birliği Cuma günü saat 15.00’te gelen bir soğuk zincir ilacını gümrükten çektirmek için gümrük personelinin ücretini kendisi öder, depo personelini mesaiye bırakır ve gece saat 22.00’de bu işlemi tamamlar, ilaç bozulmadan hastaya ulaşmak üzere yola çıkar. Aynı süreç, hayati ilaçlar için de geçerlidir. Her şeyden önce SGK’nın böyle bir acil ilaç sistemi kurması bize mümkün görünmemektedir.
Nitekim, konuyla daha önce ilgilenen ve dava açtığımız çeşitli şirketler, SGK’nın bu işi organize edemeyip kendilerine devretmesini avuçlarını ovalayarak beklemektedir. Tahminimiz odur ki, SGK zaten böylesine zorlu bir süreci kendi imkanlarıyla sürdüremeyecek, daha sonra bazı özel firmalara devredecektir. Şu anda yapılmak istenen şey ise, bunun alt yapısını oluşturmaktır. Yoksa, 20 yıldır sürdürülen ve tıkır tıkır işleyen bir sistemi, tasarruf edeceğini söyleyerek üstlenmek, üstelik kendilerine de gelir ve gider kalemlerini çok açıkça ifade etmemize rağmen hala tasarruf üzerinden açıklamaya çalışmak, bize çok mantıklı gelmemektedir.
TEB’in kurduğu sistemin elbette kusurları vardır, bazı ilaçların dünya piyasasında bulunmamasından dolayı hastalarımızın memnuniyetinin düştüğü vakalar da yaşanmıştır. Ancak yirmi yıldır sürdürülen, oturmuş bir sistemi bozmak, tamamen ortadan kaldırmak, bunun yerine nasıl işleyeceği belli olmayan bürokratik bir sistem kurmak, kamu sorumluluğuna yakışmamaktadır. Altını özenle çizmek isteriz ki, SGK bunu kusursuz bir biçimde yapabilse, bizler de sonuna kadar destek oluruz. Hastanın ilacının devlet eliyle karşılanıyor ve temin edilmesi, zaten olması gereken bir durumdur. Ancak, maliyet hesabı yapmadan, kar oranı hesaplamadan! Aksi halde, yapılan şey, hastaları da bir bilinmeze doğru sürüklemektir.
Öte yandan çok önemli başka bir konu da PTT aracılığıyla ilaçların hastalara gönderilecek olmasıdır. Bizim ilaçlarımızın çoğu, özel saklama koşulu gerektiren, 1 gün gecikme bile yaşansa bozulabilen, taşınırken bile kırılmaması için özel kutuları olan soğuk zincir ilaçlardır. PTT bu işi nasıl yapacaktır, burada hasta mağduriyeti hangi boyutta olacaktır, bunu da sizin takdirinize bırakıyoruz.
Sosyal Güvenlik Kurumu, sosyal devlet gereği bu hizmeti zaten kendisi yapmalıdır. Ancak yıllar önce hantal ve yürümüyor diye kapatılan SSK eczanelerini yeniden kurularak, bir enkazın üzerine yeniden bina inşa etmeye çalışmaları, gerçekçilikten çok uzaktır. Kendilerine de defalarca tüm artısıyla eksisiyle anlatmaya çalıştığımız şeyleri bir kez de siz değerli basın mensupları önünde tekrarlamak istiyoruz.
Bu alan çok özel bir alandır. Kimi zaman sadece 1 hastamız için aylarca Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki yetkililerle görüşmeler yaparız. Hastanın o ilacını getirmek için zor, meşakkatli ve sabır isteyen bir süreçten geçeriz, ama o ilacı getiririz. Çünkü bizler sağlıkçıyız. Hastamızın sağlıklı olması kadar dünyada önem verdiğimiz başka bir şey yoktur. Belki zarar da ederiz, ama o ilacı, o hastamız için getiririz.
Hatta bazen, zaman zaman sizlere de yansımıştır, acil ameliyata girmek zorunda olan hastalarımız için inanılmaz bir süreç yaşarız. Bir arkadaşımız tüm işini bırakır, sadece o hastamızın ilacını ameliyata yetiştirmek için uğraşır. Başarır da! Bu bazen yeni doğmuş bir bebektir, bazen artık umutların tükendiği yaşlı bir hastadır. Ama bizim için fark etmez, çünkü herkesin yaşam hakkıdır. Bu konuda da mütevazı olamayacak kadar özveriyle çalışmaktayız.
Değerli basın mensupları,
Tasarrufun aracı, ilaçları getirme yetkisini bir kurumdan alıp başka bir kuruma vermek değildir. Madem kökten bir çözüm üzerinde duruluyor, çözüm, önce de defalarca kendilerine ifade ettiğimiz gibi, bulunamayan ilaçların Türkiye’de ruhsatlandırılması sürecinin hızlandırılmasıdır. Diğer ilaçları olduğu gibi, yurtdışı ilaçları da hastalarımızın eczanelerden alabilmesidir. Daha önce son derece yavaş işleyen bir ruhsatlandırma sistemi söz konusudur. Ama son bir ayda 32 ilaca ruhsat verilmiştir, demek ki bu yapılabiliyor durumdadır, bu süreç hızlanmalıdır. Yetim ilaçlar da Türkiye’de üretilmelidir. Birliğimiz üretim yapmaya da taliptir. Çünkü her ne olursa olsun, hastaları ilaçsız bırakmamaya kararlıdır.
Biz, Türk Eczacıları Birliği olarak; tüm ilaçlar serbest eczanelerden dağıtılmaya başlayana kadar, yeni SSK eczaneleri yaratarak değil, Birliğimizin bugüne kadar yürüttüğü şekilde hizmetin devam etmesinin hem kamu hem de hasta yararı açısından, bu hizmetin sürdürülebilir olmasının tek yolu olduğunu beyan ediyoruz. Eczacı ve eczacının meslek örgütü, kamu maliyesinin korunması konusunda her zaman duyarlı hareket etmiştir. Ama öncelikli sorumluluğu hastaya karşıdır. Hastanın hayatını zorlaştıracak uygulamalar yerine, ilaca erişimi zorlaştıracak bu uygulamanın, bizim açımızdan kabul edilebilmesi mümkün değildir. Bu yanlıştan dönülmesi konusunda yetkililer ve karar vericiler tarafından gereken duyarlılığın gösterileceğine inanıyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>
Statik IP bildirimi ile ilgili olarak tanınan sürenin uzatılması konusunda Birliğimiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmeler yapılmış, Kurum web sayfasında, bildirim için belirlenen sürenin 31.01.2017’ye ötelendiği duyurulmuş, ancak sonrasında bu tarih Kurum tarafından 31.12.2016 olarak güncellenmişti.
Birliğimiz…]]>
Statik IP bildirimi ile ilgili olarak tanınan sürenin uzatılması konusunda Birliğimiz tarafından Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmeler yapılmış, Kurum web sayfasında, bildirim için belirlenen sürenin 31.01.2017’ye ötelendiği duyurulmuş, ancak sonrasında bu tarih Kurum tarafından 31.12.2016 olarak güncellenmişti.
Birliğimiz tarafından Kurum ile yapılan görüşmelerde, bildirimin hangi tarihe kadar tamamlanması gerektiği ile ilgili net bilgi istenmiş; 31.12.2016 tarihine kadar tamamlanmasının istendiği bilgisi alınmıştır. 26.12.2016 tarihinde, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından Medula Eczane Ekranında da buna yönelik bir duyuru yayımlanmıştır.
Birliğimiz tarafından, eczacılarımızın statik IP kullanımı ile ilgili olarak, internet servis sağlayıcıları ile görüşmeler yapılarak, meslektaşlarımıza sağlanabilecek kampanyalar hakkında bilgi istenmiştir. Eczacılara yönelik kampanyaları hakkında bildirimde bulunan Turkcell Superonline ve Türk Telekom firmalarının kampanya şartları aşağıdaki şekildedir.
Firmalar, mobil (cep telefonu) uygulamaları ile ilgili çalışmalarının sürdüğü ve buna yönelik kampanyalarının ayrıca duyurulacağı bilgisini vermektedir. Diğer yandan, duyurulan kampanyaların bir kısmı 01.01.2017 tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Tüm bunlar Birliğimiz tarafından Kuruma aktarılmış olup, Statik IP bildirimi için 31.12.2016 olarak belirlenen tarihin ötelenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Kurum, mevcutta statik IP’si olan meslektaşlarımızın statik IPlerini sisteme kaydetmelerini veya daha önce sisteme kaydettiği bilgilerin doğruluğunu kontrol etmelerini bildirmektedir.
Konu hakkındaki gelişmeler, web sayfamız aracılığıyla duyurulmaya devam edecektir.
Tüm meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
]]>
Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
Merhumeye Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
MERKEZ HEYETİ
]]>
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları,
Türk Eczacıları Birliği, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği ve İstanbul Eczacı Odası’nın düzenlediği 13. Türkiye Eczacılık Kongresi bileşenleri olarak,
Tüm Türkiye’den 25.000 eczacıyı temsil eden 54 Eczacı Odası ve Kongremize katılan…]]>
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Basın Mensupları,
Türk Eczacıları Birliği, Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği ve İstanbul Eczacı Odası’nın düzenlediği 13. Türkiye Eczacılık Kongresi bileşenleri olarak,
Tüm Türkiye’den 25.000 eczacıyı temsil eden 54 Eczacı Odası ve Kongremize katılan 2.500 meslektaşımız adına,
10 Aralık 2016 tarihinde tam bu noktada patlatılan canlı bombalarla 45 kişinin yaşamına mal olan terör saldırısını kınamak üzere buradayız.
Ülkemizin üzerine kara bulut gibi çöken terör, kanlı yüzünü o gün tam da bu noktada bir kez daha gösterdi. Bugün bir kez daha bu hain saldırıyı gerçekleştirenleri lanetliyor, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyoruz.
Ancak, kınamak ve lanetlemekten ülke olarak yorulduk.
Çünkü, ülkemizin ve dünyanın içine düştüğü bu şiddet sarmalı her gün daha fazla canımıza mal oluyor. Artık daha fazla can kaybetmek, asker, polis, sivil insanın ölümünü seyretmek, sıralı olmayan ölümlere alışmak, alıştırılmak istemiyoruz.
Çağrımız, düşmanlık, kaos ve çatışma ortamını körükleyecek her türlü söz ve eylemin derhal sonlandırılmasıdır.
Çünkü bizler yüzyıllarca birlikte ve kardeşçe yaşamayı çok iyi bilen ataların evlatlarıyız.
Dini, dili, ırkı ne olursa olsun, dünyaya karşı hep dimdik durmayı başaran ataların evlatlarıyız.
Bugün de, farklı ideolojileriyle, dini inancıyla, hayat görüşüyle Türkiye’nin her yerinden gelen biz eczacılar, teröre karşı durmak için bir arada olduğumuzu söylemek için buradayız.
İnsanca, barış içinde yaşamak ve yaşatmak istiyoruz.
İnsanlığa ve insanca yaşama hakkına ihanet edenler, şunu bilmelidir ki, hain amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklardır.
Beşiktaş saldırısının sembolünde, son dönemdeki patlamalarda hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına ve tüm Türkiye’ye sabır diliyoruz.
Terörü, teröre destek verenleri kınıyoruz; tüm gücümüzle, nefretle lanetliyoruz.
Yeter artık! Diyoruz.
54 BÖLGE ECZACI ODASI ADINA TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
VE TÜM ECZACI KOOPERATİFLERİ BİRLİĞİ
]]>
Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik
24 Aralık 2016 tarihli 29928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Sağlık Uygulama Tebliğinde bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Tebliğ metni ekte yer almaktadır.
Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik
24 Aralık 2016 tarihli 29928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmış olan “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ” ile Sağlık Uygulama Tebliğinde bazı düzenlemeler yapılmıştır.
Tebliğ metni ekte yer almaktadır.
Meslektaşlarımızın bilgisine sunarız.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ
Tebliğ metni için tıklayınız.
]]>
Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından 1980 yılından bu yana iki yılda bir düzenlenen Türkiye Eczacılık Kongresi’nin bu yıl 13. sü gerçekleşiyor. “60 YILDIR HEP BİRLİKTE, GELECEĞE GÜVENLE!” teması ile gerçekleştirdiğimiz Kongremiz, Hilton İstanbul Bomonti Otel’de başladı.
Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından 1980 yılından bu yana iki yılda bir düzenlenen Türkiye Eczacılık Kongresi’nin bu yıl 13. sü gerçekleşiyor. “60 YILDIR HEP BİRLİKTE, GELECEĞE GÜVENLE!” teması ile gerçekleştirdiğimiz Kongremiz, Hilton İstanbul Bomonti Otel’de başladı.
Eczacılık alanında en çok tekrarlanan ve en büyük katılımlı Kongre olma özelliğini taşıyan Türkiye Eczacılık Kongresi’nin açılış törenine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak başta olmak üzere çok sayıda müsteşar, milletvekili, belediye başkanları, bürokrat, dekan, sivil toplum örgütü yöneticileri, her biri kendi alanında uzman yerli ve yabancı katılımcılarla birlikte eczacı meslektaşlarımız katıldı.
Bu yıl İstanbul Eczacı Odası ve Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği'nin desteğiyle gerçekleştirdiğimiz 13. Türkiye Eczacılık Kongresi’nin açış konuşmasını TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak yaptı. Çolak, konuşmasında özetle şöyle konuştu:
“Türk Eczacıları Birliği’nin ve İstanbul da dâhil olmak üzere 8 eczacı odamızın 60 ıncı yılı nedeniyle, bu Kongremizin temasını “60 yıldır hep birlikte, geleceğe güvenle” olarak belirledik. Aynı zamanda eczacıların ekonomik örgütleri olan eczacı kooperatiflerimizle birlikteliğimizi de vurgulamak istedik. Bizlerin 60 yıldır dile getirdiği, hayata geçirdiği sloganda olduğu gibi “Birlik’te güçlü” olduğumuzu, eczacıların mesleki gelişimi yönünde her türlü çabada elimizi birlikte taşın altına koyduğumuzu göstermek istedik.
Değerli meslektaşlarım, maalesef terör varsa, savaş varsa sağlık olmuyor. Daha üzerinden bir hafta geçmedi, Kayseri’de masum 13 gencimizi hain bir saldırı sonucu kaybettik. Buradan kısa bir mesafe ötede, Beşiktaş’ta polislerimizi, gencecik fidanlarımızı sonsuzluğa uğurladık. Suruç, Gar Meydanı, Kızılay, Adana, Sultanahmet, Taksim derken her gün içimizi yakan kara bir haberle güne uyanmaktan yorulduk, toplum olarak ruhen tükenmenin eşiğine geldik. Ben burada bulunan herkes adına, bu kürsüden terörü şiddetle, nefretle, öfkeyle lanetliyorum, kınıyorum. Kalbimizi sızlatan bu vahim olayların son bulması için bir meslek örgütü ve sivil toplum örgütü olarak ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğumuzu ilan ediyorum.
Bizler, özellikle sağlık meslek örgütlerinin insanların sağlık hizmetlerine erişimini ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmada önemli görevler üstlendiğini düşünüyoruz. Bizler, eczacının refahı, kamunun yararı yanı sıra, hastanın yüksek yararı için de çalışmayı kendimize bir görev addediyoruz. Burada, bu salonda bulunan her bir eczacı da eczacılık mesleğinin odağında hastanın yüksek yararı bulunduğunu bilen, kendisini gelişmeye adamış meslektaşlarım. Hepsine bize katıldıkları için, bizlere kattıkları için tek tek teşekkür ediyorum huzurunuzda.
Biz meslek birliği olarak, 60 yıllık bir örgüt olarak, bütün bilgi birikimimizi, sadece kendimizinkini değil, dünyanın bilgi birikimini, maddi-manevi tüm gücümüzü eczacının mesleki gelişimi için vakfediyoruz. Bu çerçevede, tüm eczacılarımızı sürekli mesleki gelişim döngüsünün içine almak için, herkesi o döngünün bir parçası yapmak için geliştirdiğimiz Smart Eczane Programı’nın tüm Türkiye’de yaygınlaştırılmasını 5 Aralık tarihi itibariyle tamamladığımızı huzurunuzda belirtmekten büyük bir gurur duyuyorum. 260 kişilik dev bir eğitici kadrosu, akademisyenlerimizle birlikte şu anda meslektaştan meslektaşa eğitim konusunda büyük bir atılım içindeler. Çok kısa bir süre içinde 2.500 eczacıya eğitim vererek, değişime olan bağlılıklarını gösterdiler.
Bu çerçevede, eczacıların ekonomik sorunlarını büyük ölçüde aşmış ve başta Avrupa olmak üzere çeşitli gelişmiş ülkelerdeki hizmetleri hastalarına verebildiği düzenlemelere halen acil bir biçimde ihtiyaç duyduğumuzu ifade etmek isterim. “Yüksek kalitede sağlık hizmetine evrensel erişim ilkesi” bağlamında, kaynakların etkili kullanımında eczacının bir partner olarak görülmesi ve kronik hastalıkların önlenmesi ve yönetimi konusunda birinci basamak sağlık çalışanlarının rolünün yeniden tanımlanması gerekmektedir. Sağlık harcamalarının artış trendinin süreceği kesin bilgisi, eczacının polifarmasi, ilaç yönetimi, tedaviye uyum, aşılama hizmetleri, antimikrobiyel direncin önlenmesi başta olmak üzere akılcı ilaç kullanımı gibi konularda daha fazla yetkilendirilmiş olmasını gerekli kılıyor. Avrupalı meslektaşlarımızın durumuna baktığımızda 22 ülkede kan basıncı ölçümü, 23 ülkede Beden Kitle İndeksi ölçümü, 20 ülkede kan şekeri ve kolesterol ölçümü yapılabildiklerini, 9 ülkede de aşılama hizmeti verdiklerini görüyoruz. Meslektaşlarımız, 15 ülkede diyabet, 14 ülkede ise astım ve hipertansiyon kontrol programları yürütüyorlar. 20 ülkede sigarayı bırakma programları da eczacılar tarafından yürütülmekte.
Değerli protokol,
Ülkemizde de eczacılar bu alanlarda hizmet vermeye hazır. Başta sağlık otoritemiz olmak üzere, eczacıların hasta yararını ön planda tutan bu “sağlık hizmet merkezi eczane, sağlık danışmanı eczacı” rolünü geliştirmek üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılması bizlerin birincil talebi ve meslek örgütü olarak çağı yakalamak için kendimizi görevli addettiğimiz bir konu. Sağlık otoritemizin de bu konuda eczacıların bu değişim isteğine yanıt vereceğini umuyor, biliyoruz.
Eczacının mesleki ve hukuki sorumluluğunu artıracak ve son zamanlarda en çok konuştuğumuz konulardan bir tanesi de reçetesiz ilaçlar konusu. Bizler, “hasta odaklı eczacılık” yaklaşımı çerçevesinde toplum sağlığının, hasta güvenliğinin, ilaca erişim hakkının ve nitelikli ilaç hizmeti sunumunun korunması ve geliştirilmesidir. Bu bağlamda, sağlık okuryazarlığı düşük, ekonomik kaynakları kısıtlı olan toplumumuzun üstyapısal bazı düzenlemeler aracılığıyla reçetesiz ilaç kategorisinin genişletilmesine hazır olmadığı düşüncesindeyiz. Reçetesiz ilaç verilmesine, belirli durumlarda reçetelerin eczacı tarafından reçete edilmesine, hatta basit rahatsızlıklarda bazı Avrupa ülkelerindeki meslektaşlarımız gibi, reçete yazmaya hazırız.
Kongremizde serbest eczacılığın son dönem en önemli gündemleri olan smart eczane, reçetesiz ilaç gibi konuların yanı sıra, en büyük sorunlarından bir tanesi olan eczane ekonomilerini de tartışacağız. Özellikle bir arada çalıştığımız kurumların, SGK ve TİTCK’nın eczane ekonomilerinin nasıl geliştirileceği yönünde düşüncelerini de dinleme fırsatı bulacağız.
Bu çabanın bir parçası olan tüm eczacılarımıza, Işıklı bir Kongre olsun, gelenekten geleceğe yürüyelim.“
Ecz. Erdoğan Çolak’ın ardından konuşma yapan İstanbul Eczacı Odası Başkanı Ecz. Zafer Cenap Sarıalioğlu, ‘’Eğitimde yeni hedefler belirlemeliyiz. Yüksek teknoloji içerikli üretimler yapılabilmesi için bilim ve akıllan yoğrulan inovasyonla Ar-Ge ile gelişen ürünler ihraç edebilirsek refahı yakalayabiliriz. Bu sebeple bir meslek örgütünün düzenlediği bilimsel kongre önemlidir. Atatürk’ün de işaret ettiği gibi hayatta en gerçek yol gösterici olan bilimdir. Bizler meslek odaları olarak şartlar ne olursa olsun insanımız toplumumuz ve ülkemiz için özgürlük, demokrasi ve hukukun üstünlüğünü talep etmek zorundayız’’ dedi.
Tüm Eczacı Kooperatifleri Birliği Başkanı Ecz. Mustafa Turunç ise eczacılık kongresini, TEB ve İstanbul Eczacı Odası ile birlikte düzenlemenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek ‘’Bu birlik ve dayanışma paydaşlarımıza ve ilgililere önemli mesajlar verecektir. Bizler sağlıkçıyız ve hepimiz inanıyoruz ki, en temel ve kutsal hak yaşamak hakkıdır. Şu an ülkemizin içinden geçtiği durumlar nedeniyle yetkililerimizi yurttaşlarımızın yaşam hakkı için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz.’’
Hemen ardından TEB Eczacılık Akademisi Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay bir konuşma yaptı. Uzbay kısaca şunları söyledi; ‘’Terörle ve darbelerle başımız dertte. Ama bunlarla başa çıkmanın tek ve etkili bir yolu var; o da bir bilim toplumu olabilmektir. Biz bilimin temelleri üzerine kurulmuş bir Cumhuriyetiz. İçinde bulunduğumuz zor günleri atlatmak için, Türkiye Cumhuriyeti’nin akla, bilime ve analitik düşünceye dayalı fabrika ayarlarına dönmesi yeterlidir.’’
SGK GSS Genel Müdürü Dr. Gazi Alataş konuşmasında özetle şöyle söyledi: ‘’GSS olarak aslında biz eczacıları partnerden öte görüyoruz. Sahada finanse edilen sağlık hizmetinin büyük bir kısmı eczacılar üzerinden sunuluyor. Benden öncekilerden farklı olarak akılcı ilaç kullanımı çalışmalarını eczacılar üzerinden yürütmek istiyorum. Çünkü yurtdışına göç eden insanlarımız üzerinde yapılan çalışmalar gösteriyor ki, ilaç kullanım alışkanlıkları orada da devam ediyor. Bu sorunun kültürel bir yönü de var ve bu nedenle eczacılarla birlikte önümüzdeki süreçte önemli çalışmalar yürütmeyi planlıyoruz.’’
CHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin Osman Budak, parti olarak eczacıları ve yaptıkları çalışmaları çok önemsediklerini belirterek, ‘’Bugünkü kongrenizin de bu anlamda hem mesleğiniz hem de ülkemiz açısından önemli olacağını biliyoruz. Her şeyin başı sağlık. Ama bugün kişisel sağlığımızın yerinde olmasıyla mutlu ve rahat hissedebilecek durumda değiliz. İç ve dış politika, basın özgürlüğü, üniversiteler ve hemen her alanda ağır bir travma var. Dolar endeksli şehir hastaneleri, hizmet alana da almayana da yansıdığı için, ilerde büyük bir sorun olacaktır. Sizleri koruyacak yasaların bir an önce çıkmasını diliyorum’’ Dedi.
Son olarak kürsüye çıkan, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Ali Çelik, sektör olarak eczacılarla bugüne kadar direkt olarak iletişim içerisinde bulunmadıklarını ancak özellikle ilaç AR-Ge çalışmaları ve yerli ilaç üretimi konusunda çok önemli projeleri olduğunu, bu sebeple eczacılarla daha yakın çalışmak istediklerini belirtti. Çelik özetle şunları söyledi; ‘’İlaçta dışa bağımlılık, akılcı ilaç kullanımı, yerli ilaç üretimi ve AR-GE çalışmaları konusunda siz eczacılardan destek bekliyoruz. TÜBİTAK aracılığıyla da bu konuda çok fazla çalışmamız yürütüyoruz. Önümüzdeki süreçte, paydaşımız olan siz eczacıların fikirlerini ve yardımlarını bekliyoruz’’ dedi.
Açılış konuşmalarının ardından, “AVRUPA SAĞLIK SİSTEMLERİNDE SERBEST ECZACILARIN ROLÜ HAKKINDA GELİŞMELER” konulu seminere geçildi. Oldukça ilgi gören semineri ise PGEU Genel Sekreteri ve CEO’su Jūratė SVARCAİTE verdi.
Açılış seminerinin ardından ise Gazeteci Mirgün Cabas bir söyleşi gerçekleştirdi. Yüksek katılımın olduğu söyleşi, eczacılar tarafından büyük beğeni topladı.
2016 BASIN ÖDÜLLERİ
Türk Eczacıları Birliği (TEB) tarafından doğru, tarafsız ve dürüst haberciliklerinin yanı sıra evrensel yayıncılık ilkelerini sağlık alanında başarı ile uygulayan kişi ve kurumların emeklerini görünür kılma amacıyla 2 yılda bir düzenli olarak verilen “TEB Basın Ödülleri” düzenlenen törenle sahiplerine takdim edildi.
Yazılı ve Görsel olmak üzere 9 kategoride belirlenen ödüllerin kazananları şöyle;
YAZILI DAL
EN İYİ ARAŞTIRMA - İNCELEME HABERİ
LÜTFİ ERDOĞAN - HABERTÜRK GAZETESİ
EN İYİ RÖPORTAJ
KAMİL ELİBOL - SÖZCÜ GAZETESİ
EN İYİ ÖZEL HABER
M. ALİ DEMİR - VATAN GAZETESİ
EN İYİ SAĞLIK HABERİ
PINAR ÇELİK NACAR - SABAH GAZETESİ
EN İYİ KÖŞE YAZISI
GİLA BENMAYOR - HÜRRİYET GAZETESİ
GÖRSEL DAL
EN İYİ HABER BÜLTENİ
İRFAN DEĞİRMENCİ İLE GÜNAYDIN - KANAL D
EN İYİ SAĞLIK HABERİ
BURCU SELÇUK ESEN - SHOW TV
EN İYİ SAĞLIK PROGRAMI
ESRA KAYA TUNCA - SAĞLIK OLSUN-TRT HABER
EN İYİ ÖZEL HABER
FULYA ÖZTÜRK - CNN TÜRK
25 Aralık tarihine kadar devam edecek olan 13. Türkiye Eczacılık Kongresi’nde, ilaç-eczacılık- sağlık alanında yaşanan tüm sorunlar masaya yatırılacak, ortak gelecek için ortak çözüm yolları aranacak. Kongre’de; yurt içinden ve yurt dışından çok önemli isimlerin katılacağı 4 panel, 29 oturum ve 3 söyleşi gerçekleştirilecek.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>
DÜNYA KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ KUTLU OLSUN
Dünyada 21 Aralık 1844 yılında başlayan, ülkemizde de 1970’lerin sonundan beri kendi ekonomik dayanışma örgütleri olarak kooperatifleri yaratmış ve yaşatmış olan tüm eczacılarımızın ve eczacı kooperatifleri yöneticilerimizin 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutluyoruz.
DÜNYA KOOPERATİFÇİLİK GÜNÜ KUTLU OLSUN
Dünyada 21 Aralık 1844 yılında başlayan, ülkemizde de 1970’lerin sonundan beri kendi ekonomik dayanışma örgütleri olarak kooperatifleri yaratmış ve yaşatmış olan tüm eczacılarımızın ve eczacı kooperatifleri yöneticilerimizin 21 Aralık Dünya Kooperatifçilik Günü’nü kutluyoruz.
Sağlığı sadece kâra tahvil eden üretim ve dağıtım tekellerine karşı kendi öz örgütlülüğümüzü, birlikteliğimizi, dayanışmamızı güçlendirmek; geleceğimizi kazanmak zorundayız.
Gönüllü örgütlenme biçimine dayanan Eczacı Kooperatifleri, mesleki dayanışmanın sembollerinden bir tanesi ve vazgeçilmezidir. Küresel ilaç şirketlerinin pazarın birinci aktörü olduğu, dağıtım kanallarının gittikçe tekelde toplanmaya başladığı günümüzde, eczacıların ilaç alım koşullarını iyileştirecek, dayanışmayı sağlayacak örgütler, eczacı kooperatiflerimizdir.
Dayanışma örgütlerimiz olan eczacı kooperatiflerimizin sadece ilaç tedariki hizmeti ile sınırlı değil, ilaç ve eczacılık alanında öncü roller üstlenerek girişimci ve eczacılara ufuk açan yapılar haline gelmesi hepimizin ana hedefi olmalıdır.
Kooperatiflerimizi geliştirmek ve güçlendirmek için var gücümüzle çalışmalıyız.
İnanıyoruz ki ancak o zaman Işık Boyacıgiller, Neşe Gülersoylar, Naci Doğanlar rahat uyuyacaktır.
Türk Eczacıları Birliği olarak ecza kooperatiflerimizin yönetici ve üyelerinin Dünya Kooperatifçilik Günü’nü bir kez daha kutluyor, 2017 yılının Türkiye Kooperatifçilik yılı olmasını temenni ediyor, tüm üyelerimizi kooperatiflerimizin yanında yer almaya, onları aktif desteklemeye çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz.
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ MERKEZ HEYETİ
]]>