CERRATTEPE’DE DOĞA VE KENT KATLİAMINA SES ÇIKAR

CERRATTEPE’DE DOÄžA VE KENT KATLÄ°AMINA SES ÇIKAR


Türk Eczacıları BirliÄŸi BaÅŸkanı Ecz. ErdoÄŸan Çolak yılın son gezisini Artvin / Cerrattepe’ye yaptı.

Ecz. ErdoÄŸan Çolak; kentin ve doÄŸanın büyük bir yıkıma uÄŸramasının açık olmasına karşın, Artvin’in hakim tepelerinden bir tanesi olan Cerrattepe’de 38 hektar alanda bakır ve açık ocak altın iÅŸletilmesine direnen YeÅŸil Artvin DerneÄŸi ve bölgede nöbette bulunan halkı, aralarında Diyarbakır Eczacı Odası baÅŸkanı Ecz. Ferat DeÄŸer ve TEB Eski Genel Sekreteri Ecz. S. Tekin ÇaÄŸlar’ın da bulunduÄŸu eczacı heyetiyle beraber ziyaret etti.

Ecz. ErdoÄŸan Çolak yaptığı ziyaret ve maden iÅŸletmelerine iliÅŸkin geri dönülemez zararlara iliÅŸkin ÅŸunları söyledi:
“Bir doÄŸa harikası ve kentin kalesi konumunda olan Artvin’in Cerrattepe bölgesinde çok sayıda yargı kararına raÄŸmen, 38 hektar alanda altın ve bakır baÅŸta olmak üzere çeÅŸitli madencilik faaliyetlerine izin verilmiÅŸ bulunuyor. HerÅŸeyden önce yargı kararının arkasından dolanarak yapılan bu faaliyetlerin bir an önce durdurulması gerekir.

Çünkü;

* Maden iÅŸletmesi, daha önce milli park ilan edilen Hatila Vadisi'nin ile turizm alanı olan ve her yıl geleneksel boÄŸa güreÅŸlerinin yapıldığı Kafkasör Yaylası üzerine kurulmuÅŸtur.

* Hatila Vadisi'nde endemik bitki türleri vardır ve maden sahası açılırken binlerce aÄŸaç ÅŸimdiden yok edilmiÅŸtir.

* Artvin'e kuÅŸ uçuÅŸu 4 km uzaklıktaki maden sahası aynı zamanda Artvin'in su ihtiyacını karşılayan tepeler üzerine kurulmuÅŸtur. Bu halk ve çevre saÄŸlığı açısından büyük bir risk oluÅŸturmaktadır.

* Adeta kentin çatısında kurulan madene yörenin heyelan bölgesi olduÄŸu dikkate alınmadan iÅŸletme izni verilmiÅŸtir. Bu da ilk ÅŸiddetli yaÄŸmurda Artvin kentini sel basması ve baÅŸka felaketler anlamına gelecektir. 

Cari açığı düÅŸüreceÄŸi söylenen altın ve bakır, insan hayatından daha deÄŸerli deÄŸildir. Yüzyıllardır bölgeye ev sahipliÄŸi yapan aÄŸaçlardan, endemik bitki türlerinden daha deÄŸerli deÄŸildir. ÇoÄŸu araÅŸtırılmamış bu bitki türlerinin bir tanesinin hastalığı tedavi edici gücü bulunduÄŸunda çoktan ortadan kaybolmuÅŸ olması, insanlık tarihi açısından telafi edilebilir bir durum deÄŸildir.

25 yıla yakındır bölgede mücadele sürdüren, hangi partiden, hangi düÅŸünceden, taraftan olursa olsun, sadece doÄŸanın ve kentsel yaÅŸamı sürdürmenin peÅŸinde olan, Cerratepe’ye kurdukları baraka ile, kar soÄŸuk demeden nöbet tutan YeÅŸil Artvin DerneÄŸi ve halkın yanında olmaktan büyük bir gurur duydum. Onların arasında eczacılarımızın etkin katılımını gördükten sonra bu mesleÄŸin bir mensubu olmaktan bir kez daha onur duydum.
Tüm yaÅŸam savunucularını Cerrattepe’deki mücadeleyi desteÄŸe çağırıyorum. Çünkü bu sadece Artvin’in deÄŸil, yaÅŸamın korunması mücadelesidir.”