Sevgili meslektaşlarım,
Ana hatlarını web sayfamızdan öğrendiğiniz, detaylarını önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağımız Protokol süreci nihayet anlaşmayla sona erdi. Eczacının lehine bir protokol imzalanması için örgüt olarak aylardır ayaktaydık. Bu süreçte Protokol Komisyonumuz defalarca Ankara’ya taşındı, tüm Oda başkanlarımızla iki kez toplantı yaptık. SGK Başkanı, bürokratları ve Sayın Çalışma Bakanı ile yaptığımız görüşmelerin sayısını ancak bir döküm yapılırsa öğrenebiliriz. Protokol taleplerimizi görüşmek üzere Birlik tarihimizde ilk kez, Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısına katıldık ve son olarak Sayın Başbakanımızın katkılarıyla uzlaşma sağladık. Hükümetin bu son derece ciddi yaklaşımı, karşılıklı iyi niyetin yanı sıra meslek örgütümüzün bir bütün olarak, bir arada ve ayakta durmasının da sonucuydu. Bunun yanı sıra, bu süreç meslek örgütümüzün üyeleriyle 3 yıllık bir protokolsüzlük döneminin de getirdiği iletişim kopukluğunu aşmak için çok önemli bir vesile oldu. Bu iki alanda protokol sürecinden çok ciddi kazanımlarla çıktık. Şimdi üyesiyle daha fazla etkileşim içinde, hükümetle sorunlarını doğrudan görüşebilen bir meslek örgütü olarak bir adım daha atmış durumdayız. Bu yaklaşımı sürdürmek konusunda da son derece kararlıyız. Çünkü hepimizin bildiği gibi bizim tek sorun alanımız SGK Protokolü değil. İlaç Fiyat Kararnamesi’nde bir meslek hakkı maddesi görmek, hepimizin yıllardır hayalini kurduğu bir konu. Nisan ayı içinde Smart Eczane Projesi’ni bir adım daha ileri götürüp 32 eczacı odasına yaygınlaştırarak ve pilot uygulamamızın sonuçlarını Sayın Sağlık Bakanı’na sunarak, bu hayalimize biraz daha yaklaşmış olacağız. Aynı şekilde, eczacı karlılık baremlerinin yükseltilmesi için de taleplerimizde ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Gıda takviyeleri, veteriner ilaçlar gibi sorun alanlarında çözümün bir tarafı olmak için çaba harcayacağız. Kamu eczacılarımızın özlük, emeklilik ve ücret sorunlarını çok iyi biliyoruz. Bu alanlarda da taraf olmaya; ama herşeyden önce şeffaf olmaya, katılımcı olmaya, üyelerimizin sesini dinlemeye, kendimizi anlatmaya devam edeceğiz. Geldiğimiz noktada üyelerimiz birlik olduğumuzu göstermek açısından hasılat girişi yapmamanın bile ne kadar önemli ve ortak bir tavır olduğunun bilinciyle davrandılar. Ve bizlere, eczacı odalarına kulak vermenin, bir arada durmanın ne kadar sonuç alıcı olduğunu gördüler.
Değerli meslektaşlarım;
Birliğimizin bu protokol sürecinde ana hedefleri;
- Düşük cirolu eczanelere can suyu olabilecek bir kaynak yaratmak,
- Eczanenin cirosal büyüklüğüne bakılmaksızın adil paylaşım çerçevesinde belirli bir “temel gelir” sağlamak,
- Eczanede karşılanan özel reçeteler için (mobil, soğuk zincir gibi) yeni bir model geliştirmenin kapısını aralamak
- Eczanede ürün gamını genişletmek ve yaklaşık 2 milyar TL’yi bulan medikal ilaç pazarında eczacının daha etkin bir rol alması idi.
Gelinen noktada bu hedeflerin büyük oranda karşılanması; meslek birliğimizin bir bütün olarak kararlı ve örgütlü duruşu sayesinde gerçekleşmiştir. Bu süreçte, meslek birliğinin, eczacı odalarının ve üyelerinin etkin iletişimi, birbirine güveni ve mesleki dayanışması; pek çok alanda bir ilk adım olarak görülebilecek bu Protokol’ün imzalanmasını sağladı.
Protokol görüşmelerini büyük bir titizlik ve ciddiyetle yürüten Sosyal Güvenlik Kurumu Sayın Başkanı Dr. Mehmet Selim Bağlı nezdinde SGK tarafına, eczacıların sorunlarını anlamak ve çözmek için son derece büyük bir çaba gösteren Çalışma Bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya ve son olarak Sayın Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’na teşekkür ediyoruz.
Bizler, önümüzdeki dönem eczacıların ekonomik sorunlarını çözmek için İlaç Fiyat Kararnamesi başta olmak üzere çok çeşitli alanlarda taleplerimizi dile getirmeye ve sorunlarımızın hep birlikte, örgütlü gücümüzle üzerine gitmeye devam edeceğiz. Merkez Heyeti adına önümüzü açan Eczacı Odası başkanlarına ve yönetim kurullarına, Protokol Komisyonumuza, dik duran, mesleki etik ve disipline uyan eczacılarımıza verdikleri destek ve duydukları güven için özellikle teşekkür ediyorum. “Kaybedecek tek bir eczanemiz bile yok” dedik, o tek bir eczaneyi bile kaybetmeyeceğimiz koşullar oluşana kadar hep beraber dik duruşumuzu sürdüreceğiz.
Çünkü bir kez daha gördük ki;
Birlik’te güçlüyüz.